10 Kasım 2010 Çarşamba

ÖLÜLERİ GÖMÜN




Merhaba, Pazar günü İclal ve Salih ile seyrettiğim Irwin Shaw'ın yazdığı ve Şakir Gürzumar'ın yönettiği 'Ölüleri Gömün' adlı tiyatro eseri bu sezon izlediğim en iyi oyundu. Diyeceksiniz ki "Sezon yeni açıldı daha, kaç oyun izledin sanki":) Haklısınız ,inşallah sezon boyunca çok daha iyilerini de izlerim.

Oyun için kurulan sahne,hazırlanan kostümler ve oyuncular harikaydı. Oyun,savaşta ölen askerlerin mezarlarından kalkıp gömülmeye direnmelerini konu alırken, toprak savaşlarının anlamsızlığına da vurgu yapıyor. Savaşta ölen 20 yaşındaki bir askerin söyledikleri çok anlamlıydı. Ölmeyi istemediğini,yaşayacak yıllarının olduğunu, kazanılan toprakların her metrekaresinde bir ölü varken o toprağın ne işe yarayacağını vurgulayan konuşması çok etkileyiciydi. Gömülmek istemeyen ölülere karşı çıkan komutanlar,silah tüccarları ,iş adamları,basın yayın organları ise savaşı kimsenin istemediği görüşünün samimiyetsizliğini bir kez daha göz önüne seriyordu.

Amaç ile aracın karıştırıldığı,hayatların harcandığı,değerlerin alaşağı edildiği dünyamızda ,bütün bunların anlamsızlığını gözler önüne serdiği için emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.

"Kuşlar gibi uçmasını, balıklar gibi yüzmesini öğrendik Ancak bu arada çok basit bir sanatı unuttuk; kardeş olarak yaşamayı" Martin Luther King

9 Kasım 2010 Salı

Çeşni Anılar...

Merhaba, uzun zamandır 'anılarım' kategorisini ihmal ediyorum. Aslında öyle birikmiş komik anı var ki paylaşmak istediğim. İşte onlardan bir kaçı:)

Saliş: Ben hiç bir dizi seyretmiyorum Emine abla

Emine abla: Aaaa 'Fatma Gül'ün suçu ne?''yi ?...

Saliş: Hayır,hiçbirini

Emine abla: Aşkolsun!

Biz::))))))

**********

Emine abla : (Antalya'dan gelen kuzenine) Ay Sinan bu yaz burası çok sıcaktı,Antalya'da öyle miydi?

Biz:)))))))

**********

Zübüş: Enişteniz önceden Ediz Hun'a benziyordu,şimdi tecavüzcü Coşkun'a...

Biz:))))))

**********

Nevbahar: (Üç abla mağduru Salih'e seslenir ) Aptal Salihhh!

Üç abla mağduru Salih: Efendim abla

Biz::)))))))))))))))))))))))))))))))))))))))

***********

Teyzem anlattı: Dedem ile dışarı çıkacaklarmış küçükken. Bekliyorlarmış bekliyorlarmış yağmur bir türlü durmuyormuş. sonunda dışarı çıkıp dedem gökyüzü ile kavga etmiş "Dursana biraz g..... mü delindi"

Biz::))))))))))))))))))

***********

Ülkü genç kızlık dönemlerinin ilk evresinde köyden gelirken otobüste entellektüel gözükmek için kitaplıktan bir kitap alır, atar çantasına.Otopüste kitabı alıp,okuyormuş gibi yaparken eniştemden paparayı yer:) Neden mi? Okuduğu kitabın ismi "Aşka susayan dudaklar" dır:)))))))))

**********

8 Kasım 2010 Pazartesi

Güzel günler...

Merhaba günlükcağazım, güzel bir hafta geçirmeyi diliyorum herkes için haftanın ilk gününde. Günlerime gelice:

Dün maaile kahvaltıda bir aradaydık. Gülüşmeli,atışmalı bir kahvaltının ardından annemin gözünü boyamak için iş yapıp:), sonra da Salih ve İclal ile Cevahir 'de 'Ölüleri gömün' adlı harika tiyatro eserini izledik. Kritiğini daha sonra yapacağım inşallah:) Daha sonra annem,teyzem ve Saliş katıldı bize ve birlikte çay içip yemek yedik. Eve geldiğimizde Nilü bize hediye olarak yeğenlerimizi getirdi:) Ama bir de ceza vermeyi uygun bulmuş sağolsun:) Emri üzre Salih Ömer Faruk'a, ben Alperen beyimize ders çalıştırmakla görevlendirildik. Ceza kelimesi inanın az kalır bu durum için aman Allah'ım ne zor bir şeymiş bu. Çıldıracaktım az kalsın:) Ablama hak verdim ve acıdım:) Bu arada Alperen beyimiz ilk notunu almış:) Sonuç:0:) Nilü'nün halini varın siz düşünün:) bu arada hep eleştirdiğim eğitim sistemimizden bir kez daha nefret ettim ben:( Bu ne yaa sürekli sistem değişiyor yap-boz tahtası mıyız bizler. Bir de değişen sistemi takip etmek ayak uydurmak derdi oluyor. Madem okuma-yazma sistemini değiştirdiniz ebeveynleri de düşünüp bence anne-babalara kurs vermelisiniz. Mesela ben güzel yazı dersi haricinde hiç el yazısı görmemiş biriyim. Şimdiki sistem el yazısına dayalı. Daha bunun gibi neler var. Utanıyorum oturmamış,düzensiz ve bol eksik ile yanlışı olan eğitim sistemimizden.Çocuklarımızın eğitimi konusunda da endişeleniyorum ne yazık:( Dün akşam aynı zamanda Nurcan ve Elmas kahve içmeye uğradı bize.

Cumartesi günü Yeliz geldi kahvaltıya . Ben kalktığımda ellerimin titrediğini farkettim,"yemek ye geçer" dediler. Biraz iyi oldum ama geçmedi. O gün, taşınacak olan Yeliz'in evini toplamasına yardım edeyim dedim ama ne mümkün az bi yardımdan sonra gözlerim de karardı ve sonrasında ben bütün gün yattım. Tansiyonum normal çıkınca kan şekerimin düştüğüne karar kılıp durmadan bal yedirdiler annem ile teyzem:)

Cuma akşamı kuzen Rukiş'de yemekteydik. Ülkü'ler de vardı ve hepbirlikte Rukiş'in yaptığı güzel mamalardan yiyip,muhabbet ettik.

Perşembe günü kuzen Musti'nin kızı Asya'nın 1. yaş gününü kutladık semtimizin cafelerinden birinde. Bu kutlamaların dışarıya taşması moda oldu:) Eeee napalım amip gibi çoğalıyoruz artık. Kalabalıklaşan nüfusu evler almaz oldu. Canım Asyacığım sen benim en sevdiğim kuzenlerimden biri olan Musti'nin kızısın ve benim için çok özelsin.Çok şanslısın çünkü harika bir anne ve babaya sahipsin. İnşallah sağlıklı,hayırlı bir ömrün olur. Nice senelere... O akşam doğum günü çıkışı Saliş ile ben Elmas ile buluşup birer kahve içip,sohbet ettik.

Çarşamba akşamı kuzen Rukiş ve Gülay bizdeydi. O gün Salih elinden ameliyat oldu bu kez:) Bizim ailenin eline ne oluyor anlamadım:) Önce annem,sonra teyzem, şimdi de Salih:) Hepsi de farklı nedenlerden ve hepsi de Allah'tan çok önemli ameliyatlar değil. Salih'in ki lokal anestezi ile olduğundan aynı gün çıktı hastaneden. Şimdi iş yerinde sarılı eli yüzünden iş yapmamanın keyfini sürüyor:))))

Salı akşamı evdeydik de ne yaptığımızı hatırlayamadım,kesin biri vardır gene:)

Pazartesi günü İzmir'den teyzemin damadı Apo enişte geldi bize ve tabi onu görmeye gelen Ülkü,Eyüp,cin Ali,Gönül ve eniştemin ağabeyi ile arkadaşı da bizdeydi. Apo eniştem müthiş komik ve anlattığını dinlettiren biri.O alattı, biz güldük:) annem ayrıca güldü ama:) Mesela 10 komik anı anlattıysa biz 7.ye gülerken annemden bir kahkaha sesi geliyordu hepbirlikte ona dönüyorduk biz ve annemin jetonunun köşeli olduğunu anlıyorduk:) Çünkü o daha 3. olayı anlamış ve gülüyor oluyordu:) Bu böyle sürüp gitti bütük akşam:) Hatta misafirlerimizi uğurlarken annem daha 6. sırada falandı düşünün:)) Hala hatırına gelip anlattıkları gülüyor kadıncağız:) Teşekkür ederiz Apo enişte hanemizi keyiflendirdiğin için.

Bir haftamın özetini geçtim , daha güzel günleri yazmak duası ile şimdilik eyvallah...

1 Kasım 2010 Pazartesi

BEĞENDİĞİNİZ GİBİ

Merhaba ,Cumartesi günü Cevahir sahnesinde "Shakespeare'nin en sevilen komedilerinden..." diye tarif edilen 'Beğendiğiniz Gibi' adlı oyunu izledim İclal ile. Oyun çıkışında İclal'den biraz farklı düşünüm, çok beğenmedim nedense. 2. perdenin daha iyi olduğunu söyleyebilirim ama. Yine de bir tiyatro sever olarak oyundaki repliklerin,ve oyuncuların başarısın bu oyunu izlemeye değer olduğunu söyleyebilirim. Gene prömiyeri yeni yapılan bir oyun olduğundan resim ekleyemedim. Fakat çoğu zaman ihmal ettiğim oyun bilgilerini bu kez kopyalayayım.Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Özellikle Mine Tugay'ın performansı çok iyiydi. Sevgiyle kalın tiyatro dostları...
Yazan: William Shakespeare
Çeviren: Orhan Burian
Yöneten: Hakan Çimenser
Dekor Tasarımı: Işın Mumcu
Kostüm Tasarımı: Gülümser Erigür
Işık Tasarımı: Akın Yılmaz
Müzik: Hakan Kılman - Melis Şeşen
Dans Düzeni: İnes Kiremitçi
Dramaturg: Günay Ertekin

Oyuncular:
Cem Kurtoğlu
Ergun Akvuran
Zeynep Erkekli
Murat Karasu
İlkay Akdağlı
Şamil Kafkas
Doğan Turan
Mine Tugay
Deniz Bolışık
Fatih Sönmez
Nazlı Uğurtaş
Levent Aras
Mustafa Çolakoğlu
Ezgi Yentürk
Aral Seskir

Müzisyenler
Hakan Kılman
Melis Şeşen
Güneş Özgeç Yuğnak
Begüm Erdener

GÖZYAŞI GECELERİ

Merhaba,dün akşam Gözyaşı Geceleri adlı programın "İkilem" adlı gösterisini izledik annem,teyzoş,Ülkü ve Eyüp ile. Aralıksız 3 saatten fazla süren programı ihtiyaç sebebi haricinde:) hiç sıkılmadan izledik. Gözyaşı Geceleri programları yıllardır tüm dünyada sergilenen ve manevi olarak hatırlatmalara dayalı, Mevlana diyarı Konya'dan çıkıp gelen Haşim Aktan ve arkadaşlarının tasavvufi ihtiyacımızı beslemeye yönelik hazırladıkları bir gösteri. Afişinde yıllardır "Konser değil,tiyatro değil,gösteri değil,konferans değil,film değil" sloganını kullanıyorlar ki kesinlikle isabetli bir slogan. Cidden tam tarif edemiyorsunuz ve sloganın devamını kullanıyorsunuz bahsederken "Anlatılmaz,yaşanır..." diye.

İlk insan Hz.Adem'den bu yana insanların duygularından ,en çok yaşanılanlarından biridir ikilem. Hemen her şeyde düştüğümüz zor bir durumdur. Özellikle dinimizi yaşamada sıkça düştüğümüz ikilemi Peygamber efendimizi,onun devrinde yaşamış sahabileri ve günümüze dair örnekleri vererek anlatmışlar programda.
Aynı anda ses,müzik,gösteri,ışık ve slayt ile de etkisini arttıracak şekilde sunum olunca gözyaşlarımızı tutmamızın mümkünatı olmadı. Cidden hatırlamaya ihtiyacımızın olduğu konularda farkındalığımı arttıran bir program izlemenin hazzı ile ayrıldık programdan. Muhasebelerimiz acıtsa da canımızı ikilemlerimizin blonçasu daha ağır olduğundan bize kazandırdıkları için emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.