31 Ağustos 2007 Cuma

Merhaba! Bundan sonra imla kurallarına dikkat ederek yazmaya çalışacağım:( Nedense bu hiç hoşuma gitmiyor; lakin okurlarımın (!) baskılarına dayanamıyacağım daha fazla :))) Anlatamıyorum ki kimseye, aynı anda iki tuşa basmayı sevmediğimi:) Bir de dikkat etmeye başladığımda üşenip yazmamaktan korkuyorum. Annem derdi ki:"Üşenenin oğlu,kızı olmaz" :) Allah korusun ben ikisinden de, ikişer adet istiyorum:))
Yazmak bana iyi geliyor, yazdıklarımı dönüp dönüp okumak da...
Eğer soğuyup, yazmaktan vazgeçersem eleştiren dostlarım büyük bir vebale girecek:)) Gerçi bu kadar dikkatsiz yazı yazmaya devam edersem Türkçemizin vebaline de ben gireceğim:) Neyse, ne köy yansın ne kasaba ben kendimi sıkıntıya sokmaya razıyım:) Dilimizi doğru kullanmanın önemini biliyorum ve şimdiye değin bilerek yaptığım yanlışlar için herkesten özür diliyorum.
Doğru konuşup,doğru yazıp,doğru anlamak dileği ile...

29 Ağustos 2007 Çarşamba

hayırlı olsun...

merhaba! çok mutluyum. dün ülkem adına sevindirici bir haber aldım. yeni cumhurbaşkanımız abdullah gül oldu. bu haberi bloğuma not düşmek isteyişimin sebebi, ilerde bu olayı hafızamda canlı tutmaktır. 22 temmuz seçimlerinden önce akp tarafından aday gösterilen gül'e tepki gösterilmiş ve demokrasi engellenmişti. tepki gösterilmesi de demokrasinin gereği ve olması gereken bir durum; fakat engelleme girişimi demokrasiye tamamen aykırı çirkin bir davranıştı. derken erken seçim oldu ve akp tek başına iktidar oldu. adayı değişmedi ve yeni kurulan hükümette bu kez 11.cumhurbaşkanımız olarak seçildi. mutluluğumun 1. sebebi demokrasi diye geçinip çıkarı haricindeki her şeyi engellemeye çalışan zihniyetin hazımsızlığı ve adaletin geç de olsa tecellisi idi. bu durum beni ümitvar etti. 2. sebepse apdullah gül'ü çok beğenmemdir. çok samimi, çok güleç ve çok mütevazi buluyorum gül'ü. zerre kadar riya, art niyet emaresi sezmedim kendisinde. böyle güzel hasletlere sahip birinin iyi işler yapmasını bekliyor ve diliyorum.
farklılıkların güzellik olarak görülüp, herkesin kendisi için istediğini, başkası için de isteyeceği bencil olmayan bir ülkede yaşamayı diliyorum.
dünyamız da böyle olursa ne ala:) ...

27 Ağustos 2007 Pazartesi

pazar...

merhaba! pazar günü de sevgili gülcancığımın evindeydik iclal ile birlikte.
cmt ayşe den dönerken iclal ve sevin bana geldi, o gece bende yattık. ertesi günü de iclal ile gülcan 'a gittik. gülcan ' a ayıp oldu çünkü biz çok cansızdık. oysa "iki canlı "olan gülcandı:))
bi gece evvel hem muhabbet edeceğiz diye geç yattık hem de sıcaktan uyuyamadık bu sebepten de gülcan ' a halsiz gittik. yorgunluğumuza rağmen gittiğimize değdi doğrusu. gülcan ın samimi sohbeti , bizim için hamile haliyle hazırladığı mamalar bizi fazlasıyla memnun etti:)
gülcancığım , senin için Allah'tan çok huzurlu yaşayacağın güzel bir ömür diliyorum, bebeğin de sağ salim dünyaya gelir ve neşe verir inş. sana. iç huzuru yakalaman duası ile...

cumartesi...

merhaba! cumadan yazmıştım "cmt arkadaşlarımla buluşacağım" diye.evet buluştuk ama dün kandil münasebetiyle yazamadım . bu arada herkesin ibadetleri ve duaları kabul olsun. dün gece, hakkında hayır yazılan ve affedilmişlerden olmuşuzdur inş.
cmt günü ayşe sümeyracığımın evinde toplandık. evlerimiz uzak olduğundan epey bir geç toplandık. birbirimizi öyle özlemişiz ki; yetmedi doğrusu. ayşe sümeyra nın ev sahipliğinde sevin,iclal,sema,şehriban buluşup ,özlem giderdik. bizi ağırladığın için teşekkür ederim ayşeciğim. en kısa zamanda tekrar görüşmek dileği ile...

özel bir gece...

merhaba! ne kadar bereketli günlerdeyiz, bir de kıymetini bilebilsek. bugün mubarek günlerden birini daha yaşıcağız .berat gecesini...
inşaallah hayırla,dua ile, ibadetle ihya eder ve af edilen kullardan oluruz. bu geceyi nette araştırırken dualara rastladım ve hemen not aldım ,bu gece etmek için. sizlerle de paylaşmak isterim. dualardan ilki peygamberimizin bu gece ettiği dua :
"Allahım ,azabından affına,gazabından rızana sığınırım.Sen'den yine sana iltica ederim.Sana gereği gibi hamd etmekten acizim.Sen kendini sena ettiğin gibi yücesin"
bir diğer dua da büyük zatların ettiği dualardan biri
" Allahım şayet ismimi saiidler defterine yazdıysan ,orada sabit kıl. şayet ismimi şakiler defterine yazdıysan oradan sil. çünkü sen buyurdun ki, Allah dilediğini siler yok eder,dilediğini de sabit bırakır. Levh-i mahfuz Onun katındandır."
bu gece hepimizin defterine hayırlar yazılsın, hepimizin günahları bağışlansın , tevbeleri ve duaları kabul olsun inş...

24 Ağustos 2007 Cuma

son 4 günüm...

merhaba! cumanız mubarek olsun. bir kaç gündür sevgili günlüğümü yalnız bıraktım:) bu arada neler yaptım hatırlamaya çalışıyorum)
en son pazartesi yazmışım. pzt günü ablamlar anneme geldiler. yeğenlerimle oynadık, güzel geçti.
salı günü teyzemin kızı ve görümcesi ile sahilde çay bahçesine gittik.
çarş günü sevgili yeğenim mehmet asaf bir ameliyat geçirdi; o ameliyattan çıkana dek yaşadığım sıkıntı çok büyüktü. neyse ki anneciği ameliyatın başarılı geçtiğini müjdeledi ve rahat bir nefes aldım. rabbimize binlerce şükürler olsun. nerede hasta var ise hepsinin şifasını versin .2007 yılı bizim için hastalıklarla geçti, Allah daha beterinden korusun hepimizi. iş çıkışı hastahaneye gittiğimde asafımız çok bitkindi .o hareketli çocuk gitmiş halsiz ,mecalsiz bir çocuk vardı karşımda. onu öyle görmek öyle içini acıtıyor ki insanın. nimeti kaybedince değerini anlayan bizlere de bir hatırlatma oldu asaf'ın hali. çok dönüyo, çok hareket ediyor diye ara sıra sızlanır gibi olsak da bu durumun çocuk için ne büyük bir nimet olduğunu anladık. toparlayıp, hareketlendiğinde umarım o halsiz haline bakarken çektiğimiz ızdırabı unutmayız:) çabucak toparlanman dileği ile asafcığım.
bu arada komşumuz bir iş almış , karton etikete kurdela geçiriyoruz hep birlikte. çok zevk alıyoruz ;hem de para kazanacağız:) bağımlılık yaptı bende :) işe bile getiriyorum. tabi patronlarım farkettiğinde işe iş getirdiğim için kızabilirler:))
çarş hastane dönüşü ve perşembe günü akşamlarım bu işi yapmakla geçti komşularla birlikte oturup hem muhabbet ettik hem kurdelayı etikete geçirdik:) bu zahmete rağmen kaç para kazanacağımızı söylemeyeyim çok gülünç bir rakam zira... olsun para bahane , meşakkat ve muhabbet şahane:)))
unutmadan yazayım halamın durumu aynı. annem bugün hastahanede kaldı en son haberi ondan alacağım. yapacak bişey kalmadığı için eve çıkarma ihtimalleri varmış halamı. hakkında hayırlısını diliyorum . rabbim acı çektirmesin.
bi haftayı benim gibi detaycı biri ancak bu kadar kısa özetleyebilirdi:) helal bana:)))
yarın liseden arkadaşlarımla buluşacağım . çok sevdiğim arkadaşlarımla birarada olmak için sabırsızlanıyorum . hepsi birbirinden değerli olan arkadaşlarımla geçireceğim günün ayrıntısını inş. pzt günü anlatırım.
sevdiklerinizle güzel anlar ve anılar yaşamanız dileği ile...

20 Ağustos 2007 Pazartesi

hilal ile; armutlu'da...

merhaba! yeni bir hafta başlangıcı daha... hepimiz için hayırlı ve bereketli geçmesini temenni ediyorum. cmt akşamı kızkardeşimle birlikte , en yakın arkadaşım hilal in eşi ve bebeği ile tatil için bulunduğu ihlas armutlu tatil köyüne gittim ve bu sabah döndüm.bu sene leyleği havada gördüğümü düşünenler olabilir:) bu kez tatilden ziyade hilal ile birlikte vakit geçirmek ve;bebişi ile zor olacağını düşündüğüm tatilini renklendirmek için gittim. hepimiz için iyi oldu doğrusu. hilalciğim ve hasan enişteciğim bizi davet ettiğiniz için teşekkür ederim size . yeğenim asaf ı bol bol sevme imkanım oldu, bekarken uzun uzun yaptığımız sohbetleri öyle özlüyorum ki bu kısa tatil bu özlemimi de gidermem için çok iyi oldu. denizden ve havuzdan da faydalandım. luneparkta balerine binip bol bol çığlık atarak stres de atmış oldum.
ihlas armutlu köyü güzel bir yer. o serin esintisi bile, bu sıcak yaz günlerinde büyük bir nimet doğrusu; fakat şunu yazmadan edemeyeceğim çok pahalı bir yer. 1 hafta tatil yapmaya niyetlensem epey bi paraya mal olur. her şey para ve pahalı. havuz para,yiyecek para. bisiklet var,fayton var , bütün su sporları aktiviteleri var fakat dedim ya hepsi para. insan hesap yapmaktan keyif alamaz sanki. her şey dahil tatilin tadı bu sebepten bambaşka. ola ki bir yetkili bloğumu okursa bunu eleştiri olarak kabul edip, dikkate alsın lütfen.
neyse herşey bahane de, dostla sohbet şahane...
dostla hasbihalin tadı bambaşka.bekarken iş dışında neredeyse her anımız birlikte geçtiği için hilal i çok özlüyorum. allah tan msn var. her sn hayatımızdan hala haberdar olsak da, hala bir derdimiz olduğunda ilk birbirimize anlatsak da, dostluğunun çok iyi geldiğini bildiğin biriyse karşındaki yetmiyor hiçbir şey. mutlu olsun, canı sağolsun da arkadaşımın tek sıkıntımız özlem olsun.
gerçek dostlukları yaşamanız dileği ile...

17 Ağustos 2007 Cuma

siz görürseniz, onlar da görecek...


merhaba! resimdeki maryam hamza. ganalı bir kadın .60 yaşında. aslında kadın mı erkek mi bilmiyorum, sadece isminden kadın olduğunu tahmin ediyorum. onu hiç tanımıyorum. ama onu çok seviyorum . o afrika da yaşıyor .afrika halkının çoğunun iklim şartlarından dolayı gözleri hasta, hatta görmüyor. maryam da onlardan biri idi. ta ki ,ihh vakfı nın 100 bin afrikalının gözlerini ameliyat ettirmek amacı ile düzenlediği yardım kampanyasına kadar. ihh nın kampanyası ile afrikalıların gözleri ameliyat ettiriliyor. hem de sadece 100 ytl ye. bu kadar ufak bir bedelle düşünün insanlar görebiliyor. maryam ı benim bağışımla ameliyat ettirdiler. bu sebeple hem çok mutluyum hem de 60 yaşında görüyor olmasından dolayı hüzünlüyüm. düşünün onca yılı görebilecekken dünyayı göremeden geçti. allah a çok şükür ki artık görebiliyor. gözlerinizi kapayıp görmeyen birini anlamaya çalıştığınız hiç oldu mu bilmiyorum ama göremeyen birinin ne zor şartlarda olduğunu tahmin edebilirsiniz. siz görüyorsunuz , sizin vesilenizle bir başkası da görsün. siz de görmeyen göze ışık olmanın mutluluğunu yaşayın. aslında bu bir sorumluluk, bu bir görev. bizler biribirimizden mesulüz. görmeyen bir gözü de siz açın . 100 ytl kimi zaman bir ayakkabımızın , bir elbisemizin tutarı oluyor. kimi zaman bir lokantadan 100 ytl vererek ayrılıyoruz. neden bu meblağya sahipken göremeyen bir kardeşimiz görmesin. görmeyen gözler sizin bağışlarınızı bekliyor .
vermenin mutluluğunu yaşamanız dileği ile...
http://www.afrikagorecek.com
http://www.ihh.org.tr/

15 Ağustos 2007 Çarşamba

söyleyin...

merhaba! bu sabah güzel bir haber aldım. halam tepki vermiş. kızı meral ablam "anne sesimi duyuyorsan elimi sık demiş" ve 3 kere elini sıkmış meral ablamın. sabırsızlanıyorum hastahaneye gidip halacığım seni seviyorum demek için. duyduğunu bilmek çok güzel ,demek istediğimiz herşeyi diyebilmek de...
halamı en son 24 haziranda yeğenlerimin sünnet düğününde görmüştüm . her zamanki gibi gülümsüyordu. peygamberimizin mütebessim çehresi sünnettir ya , halam bu sünnete hayatı boyunca hep uymuştur. inş. peygamberimiz de halama şefaatçi olur.
her insanı son kes görüyormuş gibi davransak böyle umutlar beklemeyiz, kalbimiz ferah olur. o zaman söylemek istemeyip de söylediklerimizden pişmanlık duymayız,söylemek isteyip de söylemediklerimizden üzüntü yaşamayız. ne güzel olur herkese böyle davranabilsek. kimseyi kırmayız,kimse tarafından kırılmayız.
yaşadığımız pişmanlıkları, tecrübeye dönüştürüp; her daim uyanık yaşamamız dileği ile...

14 Ağustos 2007 Salı

güncem

Merhaba! Dün akşam üstü annem aradı ve “gel halanı gör istersen “dedi. Akşam iş çıkışı gittim . Halamın bilinci hala kapalı. Doktorlar “ümit beslemeyin,karaciğeri tamamen bitmiş ” demiş. Allah’ tan halam ve tüm hastalar için şifaları varsa sağlıklarına kavuşmalarını; yoksa acı çekmemelerini diliyorum . her şeyin en hayırlısını ancak O bilir. Halamın kaldığı odada 2 hasta daha var. Bir hasta da dün sabah vefat etmişL yanındaki teyze tam 1,5 aydır bilinci kapalı olarak yatıyormuş. Hastaneler gerçekten ibret manzaraları ile dolu . “neydim ,ne olacağım “sözünü hepimiz biliriz ; hatta kullanırız .ama sanırım hiç birimiz gerçek anlamda idrakine varamadık bu sözün. Halam bir zamanlar benden daha sağlıklıydı, orada yatan bütün hastalar da…
En azından benim şu sıhhatli halimde sıhatimi kaybedebileceğim, yaşlanacağım aklıma gelmiyor. Halam şu an mama ile besleniyor “ben de ileride mama ile beslenebilirim “diye üzüntü ile yaşamaktan bahsetmiyorum. Olumsuz her düşüncemizi ,sadık bir köle olan bilinçaltımız emir telakki ediyor ve o emri yerine getirmek için çalışıyor. “%100 düşünce gücü” adlı kitapta okumuştum bu konuyu , o gün bu gündür de olumlu düşünmeye gayret gösteriyorum. Ama akıllı insan olasılıkları göz ardı etmez. Her sağlıklı insan hastalanabilir. Her genç insan yaşlanabilir.; bu gerçek önümüzde örneklerle dururken, hiç tefekkür etmeden ve hiç aldırış etmeden fütursuzca yaşıyor olmamız da ayrı bir akılsızlık.
Sağlık bir nimet, sağlığımızı korumaya çalışmamız ise nimetin şükrü. Her ne kadar korusak da hastalanmayız mı elbette hastalanırız. O zaman da sabır denilen o güzel ilaçtan istifade ederiz. Demesi güzel de uygulaması ne zor değil mi? En azından benim için zor.
Allah’tan sağlımızın değerini bilmemizi diliyorum. Padişah ne güzel söylemiş “olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi...”

13 Ağustos 2007 Pazartesi

yine bir hafta,yeni bir hafta...

merhaba! yine bir pzt. gününe "bismillah" diyerek başladım. herkese hayırlı ve bereketli bir hafta geçirmeyi diliyorum. günler mi bereketsiz ;yoksa günlerin, anlamsızca yaşayarak ömrünü biz mi kısaltıyoruz bilmiyorum; ama işi sürekli tarihlerle olan benim bir aya başlamadan diğer ayın gelmesine şaşırıp, alışmakta güçlük çektiğim oluyor.
perş. sabahı kötü bir haber aldım. halam hastahaneye kaldırılmış, ve daha sonra da yoğun bakıma alınmıştı. pazar günü ise karaciğerinde beklenmedik bir problem oldu ve başka hastahaneye sevk edildi. bilinci hala kapalı:( halam için yazımı okuyanlardan dua bekliyorum.
halacığıma allah hayırlı olanı versin. acı çektirmesin ve ailesine de sabır versin.
eniştem ile halamın sevgisi dillere destandır. uzun süredir hasta olan halama ,eniştem çocuğu gibi sevgiyle,sabırla, itina ile bakıyor. neden çocuğu gibi benzetmesini kullandım ki; insan sadece çocuğuna mı böyle bakmalı? sevgi kişiden kişiye farklılık mı gösterir? sevgi sınıfllara mı ayrılır?
elbette sevgi , sevilen için elinden gelen fedakarlığı gösterip, karşılıksız güzelliklerde bulunabilmektir. fakat günümüzde bu kavram öylesine değişti ki - ya da bizler tarafından değiştirildi ki ; olması gerekeni olağandışı görür olduk. mesela sülalemiz enişteme hayranlıkla bakar, eniştem gibi bir eşe sahip olmak için dua ederiz biz. .halamın kızı öylesine güzel bir baba ve eş örneği gördü ki babasında, eş seçerken onun özelliklerinde birini istediğinden, eş seçmekte zorlanıyor mesela.
neden iyi olan,güzel olan istisna görülmeye başlandı?nesli tükenir diye müzeye kaldıracağız güzellikleri neredeyse.baksanıza eniştemin bir güzel davranışı beraberinde bir sürü zor soru getirdi:)
Allah doğru ve güzel davranma bilincini kazanmamızı nasip etsin hepimize.
Allah, daha iyi nasıl olabilirim sorusunu kendimize sorup, cevabını öğrenme gayreti içinde olmayı nasip etsin bizlere.
tek de kalsak güzel olanı tercih etme cesaretini kazanmamızı nasip etsin...
fedakarlık,vefakarlık,hoşgörü hasletlerine ulaşabilmemiz ümidi ile...

10 Ağustos 2007 Cuma

miracınız mubarek ola...

merhaba! bugün mirac kandili. Rabbim içinde bulunduğumuz üç ayları, ve bu mekaddes günleri layıkı ile geçirmemizi nasip etsin .ayrıca bugün cuma. cumanız da mubarek olsun .
bu güzel günleri fırsat bilip dualarını arttıranlardan ricam beni de dualarında hatırlamalarıdır.
şimdiden allah sizlerden razı olsun.
hayırlı kandiller...

8 Ağustos 2007 Çarşamba

pzt ve salı...

merhaba! gök görmedik bi gezmeye gitmiş anlata anlata bitirememiş:)))
o gök görmedik ben oluyorum :)) bi beykoz a gittim , yazmayı bitiremeyişimden pzt ve salı neler yaptığımı yazmaya fırsat bulamadım:)
sevgili günlük:))) pzt ,sendromlu geçen iş mesaimin bitişinde uzun zamandır görüşemediğim arkadaşlarımla görüştüm. çok özlemişiz birbirimizi. birsen ,nurgül ve aysel benim en az 17 yıllık arkadaşlarım. yatılı okulda birlikte okuduk ve hiç kopmadık birbirimizden. yatılı okulda yaşadıklarımız anlatmakla bitecek gibi değil. malum 24 saat birarada olunca ve yatılı okulun sıkıcılığını eğlenceli hale getirmek isteyince malzeme de bol, anı da bol:) yatılı okulun bana kazandırdığı nadir değerlerdendir arkadaşlarım. bu güzel dostluk bir kazanç da olsa asla çocuğumu yatılı okula vermeyeceğimi de belirtmek isterim. aysel benim gibi çalışıyor , birsen in evi uzak, nurgül akşamları dışarı çıkamıyor bu sebepten buluşma noktamız nurgül'ün evi:) nurgülcüğüm hakkını helal et hep yükümüzü sen çekiyorsun. hazırladığın o leziz yemekler için teşekkür ederiz.
çok hakkın geçiyor bize. dünyanın en misafirperver ve en güzel kalpli insanlarından birisin sen. seni tanıyıp sevmeyen birini hiç görmedim. sevgili arkadaşlarım anlatmakla bitmez inş. onları tek tek anlatırım daha sonra.
salı günü tatil arkadaşlarımız elmas,deniz ve derya ile sözleştik . tatilden geldiğimizden beri 1 ay oldu ve biz doğru düzgün görüşememiştik. herkes iş çıkışı geldiğinden aynı saatte toplanamadık tabi. kuzenim ülkü de bize eşlik etti. kızkardeşimin arkadaşları katıldı sonra ve daha sonra da başka bir kuzen:) sözleşsek bu kadar olmaz :)) semtimizin tesislerinde buluşunca tanıdığa rastlamamak imkansız oluyor. oradan da annem , babam ve ablamlar dünürlerdeydi. dünürlerimizin kızı sibel doğum yaptı da çağan isminde çok bal bir evlat dünyaya getirdi. biz de oraya gittik babamlarla döndük. bu vesile ile tatilde olduklarından kaç gündür görüşemediğim ablamları ve yeğenlerimi de gördüm.
evet sevgili günlük:) pzt ve salı böyle geçti işte:)) bizde aile geleneğidir bu evden çıktın mı bir kaç kapı yapacaksın :))) annemin rekoru var hatta, 7 kapı:))
bu çok kapı gezme olayını duyduktan sonra bu kadar ayrıntılı anlatmamı istemezsin değil mi günlük:) haklısın daha kısa yazmaya çalışırım :)
şimdilik hoşçakal:)

7 Ağustos 2007 Salı

beykoz' a dair unuttuklarım:)

merhaba! beykoz anımı yazarken unuttuğum bazı anekdotlarımın olduğunu hatırladım:) keşke bu yazı yazma işini yıllardır yapıyor olsaydım ne güzel hiç bir anım kaybolmazdı.nasip artık bundan sonrasının kaybolmayacağını düşünmek de iyi.
beykoz a gitmeden önce çamaşır makinemi bozdum ve servis çağırdım. yıllardır elde yıkamayıp beklettiğim yorganımı zorlaya zorlaya makinenin içine tıktım. epey de çalıştı:) lakin makinenin altından sular tazzikli bir şekilde akmaya başlayınca, bile bile yaptığım hatanın sonucunu bildiğimi gördüm:))) yanılmamak da iyi bi şey:))) allah tan sadece deterjan hortumu çıkmış da servis ücreti ödeyerek kurtuldum :) sonra komşunun gelini ile beykoz a gittik ya , allahım o ne mızmız bi gelin gidene kadar "ayağım şişti ,yol çok uzunmuş,biz gitmeseydik onlar gelseydi kızıma 2,5 saat önce kavuşcaktım" vs. o söylendi ben manzarayı seyredek keyfini çıkardım yolculuğumuzun:)
giderken nescafe almıştık akşam o bana " sen yap kahveyi, ben ocağı yakamam" dedi. bak bak evlenmiş,barklanmış bahaneye bak gıcıklığıma yapmadım . saatlerce kızkardeşim ben ve gelin arasında sen yap tartışması sürdü herkes inat etti ve kahve içmeden uyuduk:)
gittik yatacağız ya " ben kimsenin şeyini giymem", yatakta yatamam sabaha kadar uyuyamam" dedi gelin hanım:) bi baktım kafayı koyduğu gibi uyudu:) ertesi gün de yatarken giymesi için verileni üstünden hiç çıkartmadı :) dedikodu yapıyorum zannetmeyin bloğa haftasonumuzu yazdım dediğimde kendisine bunları anlatmamı istedi benim günahım yok:) ertesi gün gene benim anacığımın elinden içtik kahvemizi:) ellerin dert görmesin anacığım, ne varsa sen de var. biz gavur parası ile beş para etmeyiz kabul ediyorum:))))
bu arada uyuz muyuz ama gelinle yolculuk da, tatil de eğlenceliydi:))) demezsem haksızlık etmiş olurum
aaa yürüyüş yaparken yol kenarlarından dikenlere rağmen toplayıp seve seve yediğimiz böğürtlenlerin lezzeti bir başka oluyor . unuttuğum başka bir anekdottu bu da...

dönerken üsküdar iskelesinde hem akrabam olan,hem de çok sevdiğim bir arkadaşım olan esra ya rastladım. ne şirin, ne tatlı bir dosttur o. uzun zamandır görüşemiyorduk. ona rastladığıma çok memnun oldum . yol boyunca denizi seyretmekten bile cazipti onun hoş sohbetini dinlemek. canım esram daha sık görüşmeyi ümid ediyorum. seni gerçekten çok özlemişim.
gelecekse insan, dosta rast gele...

6 Ağustos 2007 Pazartesi

hafta sonum ve beykoz...

merhaba! bugün yeni bi haftaya başladım . inş herkes için güzel,bereketli,hayırlı bi hafta olur. pzt sendromu denilen şey bende de var malesef . pzt sabahları sanırım bu sebepten sinirli olurum. ne edelim yaşam bize uymuyosa biz yaşama uyalım.
bu bahsi kapatıyorum ve güzel geçen haftasonumdan bahsetmek istiyorum. cuma iş çıkışı hastanede yatmakta olan eniştemi ziyaret edip evime gittim kuzenimle. eniştem çok şükür ki iyi. hasta ziyeretinin neden sünnet olduğunu daha iyi anladım. ne kadar mutlu oluyor hasta .kaç kez gözleri doldu, ne kadar sevindi bizi gördüğüne. bi de hasta duası aldım bundan daha güzel bi mutluluk olabilir mi. enişteciğim , tüm sağlık sorunlarının hallolup, sıhhatine kavuşmanı dilerim.
cmt günü öğleden sonra ise beykoz a gittim komşunun gelini ile. kayınvalidesi ve annem zaten ordaydı. beykoz da bizim çocukluğumuzdan beri ahbabımız , komşumuz , bizim için akrabadan da öte olan mediş teyzem var. beykoz un çok güzel bi köyünde evi var yazları gittiği; bizi de sağolsun misafir ettiği. malesef hala fotoğraf makinem yok bu sebepten resim çekip yayınlayamıyorum. beykoz temiz havası,sakinliği ile benim çok hoşuma gider. tebdil-i mekanda ferahlık vardır ya zaten değişik bi mekana gitmek bile iyi geliyor insana . üstüne bi de yürüyüş, dost muhabbetleri, medişkomun bizim için yaptığı sacda etli ekmek ve mangal sefaları da eklenince değmeyin keyfimize. bunları yaparken medişkoya ettiğim yardım yadsınmamalı:) şalvarımı geçirdim üstüme ve geçtim sacın başına hem çevirdim hem yağladım hem de yedim:) kolay değil tabi. medişkonun arkası bana dönük olduğundan yeme kısmını göremiyordu ki ben dalıp yanına ayran isteyince kızkardeşimden , farketti ve olan oldu. oklavayı elime elime iyi salladı:) çocukken de böyle yaparlardı onların yüzünden onca merakıma rağmen hamur açmayı öğrenememiştim. soğutuyolar beni oklavadan:) hem ocak başındaki her zaman atıştırır onun tadı sıcak çıkıyor. bu arada söylemeden edemiceğim dünyanın en özgür kıyafeti şalvar mı aceba . süper rahat bişey .
beykoz a gidip gelirken yaptığımız vapur sefasını da unutmamam gerekir o bile başlı başına huzur veriyor insana. bu arada medişkomun erkek kardeşi sabri ağbiye,eşi emine ablaya ,çocukları dilek ve bayram a da sonsuz teşekkürlerimi sunarım. sağolsun her gidişimizde onlara misafir olmuşuz gibi ilgi ve alakalarını esirgemiyorlar. cmt akşamı onların balkonunda eşsiz manzara karşısında yaptığımız sohbet de çok zevkliydi. ama bayram sana biraz kızgınım kardeşim:) neden bisikletinin firenini patlattın. firensiz bisiklete binmeye korktuğumu biliyorsun:) bisiklet sefam bu sebepten gerçekleşemedi. bidahaki gelişime lütfen tamir edilmiş göreyim:)
bu güzel beykoz anısını bana yaşattığınız için hepinize teşekkür ederim. gene gelmek ümidi ile...

3 Ağustos 2007 Cuma

hayırlı cumalar

merhaba! bugün cuma . cumanız mubarek olsun.cuma günü yapılan dualar kabul olurmuş. ben de bütün sevdiklerime, bu bloğu okuyanlara, tüm insanlığa iman,sağlık,selamet,iç huzuru,dünya ve ahiret saadeti, helalinden bol rızık,güzel ve uzun bir ömür diliyorum.
amin....

Yurdum insanından gülümseten ilan manzaraları:))

halil ibrahim amca sen bizi güldürdün Allah da seni güldürsün:) oğluna da akıl versin inş.:)))

2 Ağustos 2007 Perşembe

Aşık Dedem...


resimdeki yakışıklı ve karizmatik insan benim hasan dedem. nam-i diğer aşık hasan. aşık lakabı dedeme ozan oluşundan verilmiş. sadece aşık diye çağırırlar hatta ;düşünün ki ismini lakabı sollamış:) canım tam bir halk ozanı idi .onun her lafı kayda değer taşırdı. resimdeki pozunu da necip fazıl kısakürek'in çile kitabında verdiği poza çok benzetirim. dedeciğim öyle renkli ,öyle ilginç bir kişilikti ki her anı , anı diye anlatılası anlardı. teyzemlerle ve kuzenlerimle ne zaman bir araya gelsek ondan bahseder, onunla olan anılarımızı anlatır,. hem güler, hem hüzünleniriz. bu dedeme dair giriş yazısı olsun inş. ben zaman zaman ona dair anılarımı yazayım bloğuma . hatta rica edeyim ailem de dedeme dair anılarını bloğumda paylaşsın. güzelliklerin unutulmaması için kalbimize yaptığımız kayıtları yazıya kopyalayalım:) video kasedini cd ye kopyalamak gibi oldu bu .
dedeciğim, güzel insanların değeri hep sonradan anlaşılırmış, biliyor musun köye heykelini dikmek istediler senin. elbette biz izin vermedik . sen heykellerde değil kalplerde yaşamalısın .
duam seninle dedeciğim, rabbim mekanını cennette nasip etsin. bizleri de sana komşu etsin inş.:)
seni çok ama çok seviyorum dedeciğim. nur içinde yat...

hoşgeldin fcools, sefalar getirdin...

merhaba! hani bi arkadaşımdan bahsetmiştim ya bana ing. blog hediye eden sonra da yazdıklarıma karışıp beni sinir eden arkadaşımdan:) hani ben de salaklık edip silmiştim yazılarımı "bloğuma sahip olabilirsin ama rumuma asla" diyerek))) daha sonra da kendi türkçe bloğumu inşa etmiştim. ev sahibi olmak gibisi yok allah herkese nasip etsin kiracılık zor valla:))
şimdi de ben o arkadaşıma bi blok armağan ediyorum . hem de Peygamberimizin "taş atana ekmek at" tavsiyesine uyarak hiç bir müdehalede bulunmaksızın bloğun tapusunu da üstüne geçirerek hediye ediyorum. Sözde değil özde hediye benimkisi :))
Canım fcoolscuğum seni seviyorum bilesin. uzakta olman sevgimden bir şey eksiltmedi, dostluğumdan da. nasipte uzaklık varsa, teknolojide de msn gibi , blog gibi icatlar var:))
artık bloglarımızda körler sağırlar birbirini ağırlar misali komşuculuk oynar birbirimize yorum yazarız:)) blog günü kuralım hatta:)) altın günü gibi bişey olsun altın yerine yazı getirelim yanımızda blog ziyaretlerine giderken. ama senin de dediğin gibi şu kek börek işi zorlucak bizi. zira benim günlerde en sevdiğim kısımdı ikram faslı . ne edelim buna da teknolojinin bir çözüm bulmasını dileyelim şimdilik:)) unutmadan fcolscuğumun adresi : fcool.blogcu.com . reklamda beleş :) e daha ne olsun . kıymetimi bilmen ümidi ile:))
fcoolscuğum görüşürüz byee...