7 Ağustos 2007 Salı

beykoz' a dair unuttuklarım:)

merhaba! beykoz anımı yazarken unuttuğum bazı anekdotlarımın olduğunu hatırladım:) keşke bu yazı yazma işini yıllardır yapıyor olsaydım ne güzel hiç bir anım kaybolmazdı.nasip artık bundan sonrasının kaybolmayacağını düşünmek de iyi.
beykoz a gitmeden önce çamaşır makinemi bozdum ve servis çağırdım. yıllardır elde yıkamayıp beklettiğim yorganımı zorlaya zorlaya makinenin içine tıktım. epey de çalıştı:) lakin makinenin altından sular tazzikli bir şekilde akmaya başlayınca, bile bile yaptığım hatanın sonucunu bildiğimi gördüm:))) yanılmamak da iyi bi şey:))) allah tan sadece deterjan hortumu çıkmış da servis ücreti ödeyerek kurtuldum :) sonra komşunun gelini ile beykoz a gittik ya , allahım o ne mızmız bi gelin gidene kadar "ayağım şişti ,yol çok uzunmuş,biz gitmeseydik onlar gelseydi kızıma 2,5 saat önce kavuşcaktım" vs. o söylendi ben manzarayı seyredek keyfini çıkardım yolculuğumuzun:)
giderken nescafe almıştık akşam o bana " sen yap kahveyi, ben ocağı yakamam" dedi. bak bak evlenmiş,barklanmış bahaneye bak gıcıklığıma yapmadım . saatlerce kızkardeşim ben ve gelin arasında sen yap tartışması sürdü herkes inat etti ve kahve içmeden uyuduk:)
gittik yatacağız ya " ben kimsenin şeyini giymem", yatakta yatamam sabaha kadar uyuyamam" dedi gelin hanım:) bi baktım kafayı koyduğu gibi uyudu:) ertesi gün de yatarken giymesi için verileni üstünden hiç çıkartmadı :) dedikodu yapıyorum zannetmeyin bloğa haftasonumuzu yazdım dediğimde kendisine bunları anlatmamı istedi benim günahım yok:) ertesi gün gene benim anacığımın elinden içtik kahvemizi:) ellerin dert görmesin anacığım, ne varsa sen de var. biz gavur parası ile beş para etmeyiz kabul ediyorum:))))
bu arada uyuz muyuz ama gelinle yolculuk da, tatil de eğlenceliydi:))) demezsem haksızlık etmiş olurum
aaa yürüyüş yaparken yol kenarlarından dikenlere rağmen toplayıp seve seve yediğimiz böğürtlenlerin lezzeti bir başka oluyor . unuttuğum başka bir anekdottu bu da...

dönerken üsküdar iskelesinde hem akrabam olan,hem de çok sevdiğim bir arkadaşım olan esra ya rastladım. ne şirin, ne tatlı bir dosttur o. uzun zamandır görüşemiyorduk. ona rastladığıma çok memnun oldum . yol boyunca denizi seyretmekten bile cazipti onun hoş sohbetini dinlemek. canım esram daha sık görüşmeyi ümid ediyorum. seni gerçekten çok özlemişim.
gelecekse insan, dosta rast gele...

Hiç yorum yok: