30 Kasım 2007 Cuma

Yaşamın Kıyısında...



Merhaba,dün yukarıda afişini koyduğum Yaşamın Kıyısında adlı sinema filmine gittik.Fatih Akın'ın senaryosunu yazıp yönettiği filmin ödül aldığını da biliyorum.Biz de Derya'nın ısrarı ile gittik.(Deniz,Derya,Nurcan,Saliha ve ben) Aslında izlemeyi istediğimiz film Mutluluktu ki sanırım 2.defa girdiği vizyondan kalkmış:(

Filmi izlerken sürükleyici olmasına rağmen canımın sıkıldığını itiraf etmeliyim.Filmde işlenen iki genç kızın yakınlaşması doğal gösterilmiş ki bu filmi izleyen liseli iki yakın arkadaş bu durumun normal olduğunu düşünebilir.Kötü örnek:(Aykırılık göstereyim derken sonuçlarını düşünmemiş ki belki de kendisine böyle şeyler normal geliyordur. Seyirden,yaşamımıza geçiyor maalesef bazı şeyler. Anormal olanı bu tarz alıştırmalarla normal görmeye başlıyoruz.Sonra "ne oluyor bu gençliğin hal"i diye yakınıyoruz.Türkiye, Avrupa gibi ahlaken çöktü diyoruz.Tv de sürekli her mutluluk ya da mutsuzluk anında insanların elinde içki şişesi gösterilmesi de bu tarz bir yaklaşım.Bunların bilinçli yapıldığını ve eleştirel yaklaşımlarımızı seyrederken unutmamamız gerektiğini düşünüyorum.

Evli ama mutsuz bir çiftin başkasına aşık olmasını,yasak bir ilişki yaşamanın doğal olduğunu gösteriyorlar mesela ki iğreniyorum.Başımıza bir gün gelse "ne var bunda" diyecek kıvama getirdiler neredeyse bizleri.Bir milleti yıkmak için topa,tüfeğe gerek yok; ahlaken yozlaşan bir millet yıkılmıştır.

Türkiye üstünde oynanan oyunların yeni adı ahlaki bakış açımızı yerle yeksan etmek:(

Tekrar filme dönecek olursak Fatih Akın , Filimde bariz bir şekilde Almanya'yı iyi, Türkiye'yi kötü göstermiş.Dünyada izlenen bir filmde bunu özellikle belirtmesinde de art niyet arıyorum.Bence Fatih Akın Almanlaşmış.Ama "Gece Yarısı Ekspresi" ve benzeri fillmlere gösterilen tepki sanırım bu filme gösterilmedi:( En azından ben duymadım.

Beni rahatsız eden bu sahneler olmasa idi bu filmi çok hoş bulabilirdim.

Gene de emek verenlerin ellerine sağlık.

26 Kasım 2007 Pazartesi

İyi doğdun Fatmaaaaaaaa...

İyi ki doğdun Fatmacığım,iyi ki varsın ve iyi ki benim gibi bir arkadaşa sahipsin:) Ne mutlu sana; ki çok şanslısın :)

Şekerim benim doğum günü kutlamalarım bu şekilde, megalomanyakça yani:) Sen kaşındın “doğum günü,doğum günü dedin,başımın etini yedin; al sana doğum günü kutlaması ,muradına er” ay çok kafiyesiz bir kutlama mesajı oldu:)

Fatmacığım herkesin doğum gününü kutlarsın benimkini kutlamazsın diye sitem etti durdu.

Bilmiyordum ki doğum günü tarihini bilsem kutlamaz mıyım hiç.Ama artık biliyorum ve seve seve kutlarım.Şaka bir yana iyi ki doğdun canım arkadaşım ve iyi ki seninle lisede de olsa yollarımız kesişdi.Sen lise yıllarımda ve daha sonrasında dostluğunla, her zaman hayatımda değerli ve özel bir yere sahip oldun.Evlenip ABD’ye gitmen ,gözden ırak olman arkadaşlığımızda olumsuz hiçbir etki yapmadı.Nette de olsa görüşüyor irtibatımızı hiç kesmiyoruz. Net olmasaydı da mektuplaşırdık.Dostluğa önem veren her yolu bulur evvelallah.Fatmacığım Aralık ayında inşallah Türkiye’ye geleceksin ,5 Ocak ‘ta da Ayşe’de toplanacağız .O zaman doğum gününü yüzyüze de kutlarım.

Rabbim sana sağlıklı,huzurlu,ve birlikte geçireceğimiz hayırlı uzun bir ömür versin.

Nice senelere; sevgiyle…

İyi haftalar...

Merhaba,Yeni bir hafta başı ,yine bir hafta başıJ “Her hafta başının bir hafta sonu vardır” sözü ile teselli bulurken; herkese hayırlı, bereketli, sağlıklı ve huzurlu bir hafta diliyorum.

Cuma günü arkadaşlarım Birsen ve Aysel kızları ile birlikte kalmaya geldiler bana.Ablam,kızkardeşim ve Figen de katıldı aramıza .Güzel bir akşam geçirdik birlikte ,ertesi günü de Nilü ye kahvaltıya gittik.Akşam üstü yan apartmandaki komşumun oğlu vefat etmişti başsağlığına gittim .Allah anne ve babasına sabır versin Cennette buluştursun inşallah.

Akşam Gönül abla geldi çaya, oturup muhabbet ettik bir güzelJ Bir ara da Figen uğradı.Hafta sonları evcilik oynuyoruz resmenJ Pazar günü annemlere İclal ve annesi geldi .Nilü de yeğenlerimi enişteme bırakıp gelmiş.Güzel ,muhabbetli,eğlenceli bir gün geçirdik hepbirlikte.Ayaklarınıza sağlık…

İclaller gittikten sonra Serpil’e uğradık Nilü ile hazır evden çıkmışken ,çocukları da enişteme satmışken değerlendirmek istedi. Mücella da oradaydı muhabbet ettik.Nilüfer evine gitmek için biz de Müclerle sinemaya gitmek için yola çıktık ki ,kızkardeşim aradı “gişede kendisine sıra geldiğinde bilet kalmadığını”söylediL Bizse yolumuzdan dönmeyerek Taksim’e çıktık.Saliha ve Deniz ile buluşup yemek yedik.Genç turkcelliyiz yaJ Derya da yemek esnasında bize katıldı. Ardından kızlarla ayrılıp Deniz, Saliha ve ben Beyaz Melek’e gittik sonunda.

Beyaz Melek...

“Beyaz Melek” e dair bir yorum da ben yapayım istedim:) Nette filme dair resim bakayım derken o kadar çok yorumla karşılaştım ki ben de eksik kalmayayayım dedim:) Bu yorumların çoğu olumlu yorumlar ki ,övgü dolu sözleri hak eden gerçekten etkileyici bir film olmuş. “Sanat insan içindir” sözünü savunan biri olarak konusu itibari ile işlenilmesi gereken bu önemli konuyu işlemekle çok hayırlı bir iş yapmış Mahsun Kırmızıgül. Öyle hayırlı bir iş ki bize insanlığımızı hatırlattı.Yaşlıları zaten çok seven ve büyükdedelerini ve büyükannelerini kaybetmişL biri olarak ;ve filmde işlenen olumlu örnek katagorisinde olduğunu düşünen biri olarak, olumsuz örnekleri de yakınen görmeyişimden inanasım gelmiyor bu tür insanların olabileceğine.Arkadaşlarımla defalarca huzur evine gitmeye niyetlenmiştik ve bir türlü kısmet olup gidememiştik. Gitsek bu kadar şaşırmazdım kimbilir:(

Konu güzeldi,oyuncular güzeldi,çok da güzel işlenmişti.Görsellik de harikaydı, gitmek istediğim yerlere yeni yerler ekledim bu filmle birlikte.Bazı sahnelerin daha uzun daha detaylı olmasını isterdim, ama malum 120 dakikaya ne kadar sığabilirse o kadar sığmış.

Mala Ağanın ölüm sahnesinde kısa süre önce vefat eden eşi de bulunmalıydı diye düşünmüştüm, ki kızkardeşimin de aynı şey aklına gelmiş.

En iyi reklam tavsiye edilendir.Bu film gişe rekorları kırar kesin.Bana tavsiye edip “tam senlik ,mutlaka gitmelisin” demişlerdi arkadaşlarım; ben de gitmeyenlere gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim . Ağlatan sahneler çoğunlukta fakat ben “babam ve oğlum”filminde daha çok ağlamıştım.Ruh halime bağlı oalbilir bu durum tabi bilemiyorum.Ağlamak değil anlamak mühim olan.

Mahsun Kırmızıgül’ün ve filme emek veren bütün herkesin ellerine,yüreklerine sağlık.Böyle bir filmi sinemamıza sundukları için herkese çok çok teşekkür ederim.

23 Kasım 2007 Cuma

Tozlu Çizmeler...

Merhaba,dün akşam Fatih Reşat Nuri Sahnesinde İsmet Küntay’ın yazdığı “Tozlu Çizmeler” adlı tiyatro oyununu seyrettik. Tozlu Çizmeler bu sezon ilk kez perde açtı.Levent Üzümcü’nün “Yüzbaşı Rıfkı” rolü ile önemli bir yer aldığı oyun ,1.Dünya Savaşı’nda işgal altında olan İstanbul’u anlatıyor.

Ve Anadolu’daki özgürlük mücadelesini...

Doğrusu işgal altında olan yer İstanbul ;ama müthiş öngörüsü ile Anadolu insanı ülkesindeki bu işgale dur demede İstanbul halkından dahi daha çok mücadele ediyor.

İsmet Küntay 1919 yıllarında geçen oyunda bugünü anlatmaya çalıştığını söylemiş. Vallahi doğru söylemişJ Oyunu izlerken sürekli günümüz Türkiyesini ve dünyasını izliyormuş hissine kapıldım.Karşılaştırmalar yaptım,kıyasladım…

Yazarın Cumhuriyetimizin 85. yılına armağan ettiği Tozlu Çizmeler’i izlerken gerçekten çok beğendim; fakat oyunu bir giriş olarak kabul edip gelişme ve sonucunun da sergilenmesini isterdim.Elbette koca bir mücadele tek oyunla anlatılamayabilir. O zaman da oyunun seri halinde yeni oyunlarla tamamlanabileceğini düşünüyorum. Böylelikle çoğu insanın “Avrupa Yakası”ndaki başarılı oyunculuğu ile tanıdığı Levent Üzümcü sayesinde seyrettiği ve kapalı gişe oynayan oyunun devamı ile hem tarihsel bilgimiz artacak ,hem de daha fazla tiyatro seyredilecek.

Oyunun ikinci perdesini ,birinci perdesinden daha çok beğendiğimi söylemek isterim. İçimde coşku oluştuğu ve heyecanladığım sırada oyunun bitmesi üzdü beni.Bitiş sahnesi çok hoştu.

Maalesef ben isim tutamama özürlüyüm .O sebepten oyuna diğer emeği geçenleri zikredemedim yazımda.Başka yerden bakıp yazmak da göstermelik olacaktı ki hiç gerek yok öyle bir şeye.

Emeği geçen herkesin eline,yüreğine,zihnine sağlık…

19 Kasım 2007 Pazartesi

Bir konserin ardından...



Aşağıdaki yazıya koyamadım bu resmi :) Ay ben bu blog işini tam anlamıyla çözene kadar böyle saçmalıklar yapacağım demek ki:)))

Sağlık olsun buna da şükür:)

Bir konserin ardından...

Merhaba ,uzun bir ara verdim sanırım :) Bazen böyle ketumlaşıyorum. Ne yazasım geliyor ,ne okuyasım. En son Salı günü yazmışım ama o günden bugüne neler yaptığımı yazmıcam:) Hadi iyisiniz:) Sadece Cuma gününden bahsedeceğim .Cuma günü CRR 'de Ahmet Özhan'ın konserini izledim.Muhteşem bir konserdi.İstanbul'da yaşayan herkese tavsiye ederim .Her ay oluyormuş.İlk kez katıldım ben.İnternetten bilet alma işi çok güzel oldu.Evvelden yol üstünde olmadığından ve etkinlik günü bilet kalmadığından izlemek istediklerimi izleyemezdim.Ahmet Özhan'ın konserini ilk kez izledim.Çok nezih ve tamamen dolu bir salonda bizlerin çok hoş vakit geçirmesine sebep oldu söylediği güzel sanat müziği eserleri ile.2 saatlik konser boyunca gönlümün dinlendiğini hissettim.İlgilenenlere tavsiye ederim 29 Aralık'ta tekrar varmış.Ben tekrar gitmeyi düşünüyorum doğrusu.Bu kez annemi de götürcem inşaallah.Ne de olsa Türk Sanat müziği sevmem de annemin rolü büyük.Babam da sürekli türkü dinler ama benim gönlüm sanat müziğine kaydı.Bu yaşıma kadar da sadece sanat müziği dinledim.İş yerimdeki çalışma arkadaşlarım zaman zaman "yeter ama ,baydın,sürekli aynı tarz müzik dinlenir mi" deseler de ben "başka söz söyleyemem aşktan yana" :)

Ahmet özhan ve saz heyeti ,sizlere çok teşekkür ederim.Hepinizin yüreğine sağlık...

13 Kasım 2007 Salı

Takdir-i ilahi:)

Merhaba,Cumartesi çok sevindirici bir haber vermişti İcloş bana.Dün de haberin sahibi ile msn de yazıştım.Temmuz ayında ABD ye yolculadığımız Seyhancığım bebek bekliyormuş.Çok şaşırılan bir durumdu bu bizler için, biz de çok şaşırdık:) Seyhan 'ın bebekten önce yapacağı şeyler vardı çünkü. "İsteyerek mi,kaza mı" diye sorduğum absürt soruma tam Seyhanca bir cevap verdi beni mahcup ederek:) "ne isteyerek,ne kaza ile;takdir -i ilahi" dedi:) Süpersin Seyhan yaa...

Süper bir anne olacağına da adım gibi eminim. Öyle tatlı,öyle dolusun ki ;çocuğuna bu birikimleri sunacağını biliyor ve çocuğunun yerinde olmak istiyorum doğrusu:) Sanatçı bir annenin çocuğu olmak büyük şans doğrusu.Enişte beyden de şüphem yok.İyi bir birlikteliğin meyvesi olacak olan yeğenimizi dört gözle bekliyoruz.Hadi bakalım hayırlısı inşaallah.

Canım yaaa diyecek söz bulamıyorum .Rabbim bebişinin yolculuğunda sana ve bebişine kolaylık versin,sağ salim dünyaya gelmesini nasip etsin.Dünyada da sizleri bir ömür boyu mutlu yaşatsın .

Rabbim nerde çocuk hasretiyle yanan aileler varsa hepsine de bu mutluluğu tattırsın...Amin...

12 Kasım 2007 Pazartesi

:)))

Merhaba, Gene bir hafta başı:) Bir hafta sonum da geldi geçti:)Gene beklerim :) ne tatile doymayan biriyim di mi:)Açım ben açJ Herkese hayırlı haftalar diliyorum bu arada.

Cuma akşamı iş çıkışı akrabadan da öte olduğumuz Medişko’ya gittik.kızı Kamile annesine gitmiş bizi de çağırdı “illa gelin,göreyim “ diye.İyi oldu özlemişiz birbirimizi.Kamileler bizim çocukluk arkadaşımız,komşumuz; hatta akrabadan da öte yakınlığımız.Hiç kopmadık birbirimizden.Allah hiçbir zaman da koparmasın.

Salı günü Saliha ‘nın gece yarısı dişi tutunca kuziş Musti ile arkadaşımızın dişçi eşinin muayenehanesine gittik.Sağolsun tanıdık olunca gece yarısı açtı muayenehanesini bizim için.Malesef kurtaramadı dişini son raddeye gelmiş çekildi:( Hazır gitmişken biz de baktırdık dişlerimize Musti ile.İkimizde de işlemler vardı.Bu Cuma’ya randevu almıştık.Musti Saliha ile beni Medişko’dan aldı ve dişçiye gittik birlikte.Oradan da beni evime bıraktılar gelmişken de kahve içtiler bende:) Bu arada Musti’nin arkadaşı Berivan ile tanıştık.Tanıştığımıza da memnun olduk:)

Cumartesi bizim lise son grubu ile buluştum Fatih’de. Sevin,İclal,Ayşe Sümeyra ve Sema ile… Önce bir cafede toplandık,sonra da bir lokantaya gidip hem karnımızı doyurduk hem de uzun uzun sohbet ettik.Ayşe Sümeyra’dan çıkmıştı bu fikir.Ne iyi ettin de düşündğn toplanma işimizi Ayşeciğim,hepinizi çok özlemişim sağol var ol.Bidahaki buluşmaya kadar hoşça ve dostça kalın. Oradan ablama gittim yeğenlerimi çok özlemişim onlar da beni:) Ballarım benim sizi çok sevdiğimi söylemiş miydim:) Oradan da komşum Figen’e çıktım kahve içmeye, sabah da kahvaltıya çıkmıştım yazmayı unutmuşum:)

Pazar günüm gene dinlenerek geçti çoğu Pazar gününde yaptığım gibi.Bir ara Gönül ablacığım sağolsun kahvelerimizi de yapıp çıkmış.Biliyolar benim Türk kahvesi yapmadığımı ama içmeye bayıldığımı tabi:) Arkadaş açısından da ,komşu açısından da çok şanslı olduğumun farkındayım bu arada :)

Allah Allah neden bu kadar gülümsemişim ben bu yazıdaJ Şöyle bir baktım da her yere gülme işareti koymuşum.Aman aman iyi “maşallah” diyeyim de nazarım değmese.Keşke hep gülsem ne ala :) Aaaa yazmayı unutmuşum aslında ben çok sinir bozucu bir haber aldım Cuma günü ama Allah sabrını veriyor sanırım umduğumdan daha olgun karşıladım aldığım haberi. Yani çok sinirlendim o ayrı konu ama gene de iyiydim:) Ne olduğunu yazmıcam şimdilik.Nedense ben buraya olumsuzlukları yazmıyorum pek.Başkalarının okuduğunu bilmek mi kötü hadiseleri yazmamı engelliyor bilmiyorum.Ya da “zaten kötü olay unutayım hatırlamayım “diye mi yazmıyorum onu da bilmiyorum:) Bide ilerde Allah verir de bir çocuğum olursa onun bilmesini istemiyorum :)



Anlatmadığım gibi sıkıntılı günleri yaşamasam ne iyi olur di mi:) Sağlık olsun,ne olursa olsun hayırlı olsun.Nihayetinde şer bildiğimizde de hayır vardır.Amenna…

Her şeyde hayrı gören gözlere sahip olmak dileği ile…

9 Kasım 2007 Cuma



Merhaba, beni çok mutlu eden bir haberi paylaşmak istedim bloğuma.Resimdeki güzeller güzeli canım kuzişim Sevde dün yice kitabımız Kuran ‘ı Kerim’i okumayı öğrendi. Anneciğin en çok istediği şeydi bu. “Oğlanlarıma öğretemedim ,tek ümidim Sevde, ben öldüğümde arkamdan evladımın Kuran okumasını istiyorum” der dururduJ Allah gecinden versin yengeciğim ama haklısın bir evlattan beklenebilecek en anlamlı istektir bu.Uyanıksın vesselamJ

Canım Sevdem elbette bu sebepten öğrenmedi Kur’an’ı. Her müslümanın öğrenmesi ve okuması gerektiği bilinci ile öğrendi.Allah muvaffak etsin inşallah.

Dün akşam yengemlerdeydik . Sevde’nin bu güzel haberini pasta alarak kutlamak istedim ben de. “Mutluluk topu”adını verdikleri pastayı kapış kapış yedik ailecekJ Tabi Mustafa’nın almaya gitmesi için Kurtlar Vadisi’nin bitmesini bekledikJ

Canım kuzişim ,Allah okuduklarını anlamayı ve anladıklarını yaşamayı nasip etsin inşallah.Hayatın boyunca Kur’an ahlakıyla ahlaklanmanı ve Kur’an ‘dan aldığın şuurla yaşamanı dilerim. Yüce kitabımız seni korusun…

6 Kasım 2007 Salı

İyi ki doğdun canım ablam...


"Canımın taaa içisin sen,nasıl severim bir bilsennn..."

Merhaba ,bugün Arzu ablamın doğum günü.Kaç yaşına girdiğini hatırlamıyorum,zaten o da yazmamı istemezdi:)

Onun doğum gününü kutlamak için bloğuma yazmak istediğimde ilk yukarıdaki şarkı sözü mısralarını yazmak geldi içimden.Gerçekten canımın içisin sen Arzu ablam.İyi ki doğdun,iyi ki varsın,iyi ki benim halamın kızısın sen yaw.Halam ben doğmadan vefat etmiş, halamın ismini de bana koymuşlar hatta.Çilekeş bir hayata "elveda" derken Arzu ablamı hayata ve bizlere armağan olarak bırakmış.Canım halacığım mekanın Cennet olsun.

Arzu ablacığım sen , hayat dolu,neşeli,kıpır kıpır görünüşün ile bize hep sevinç verirsin.Dileğim o dur ki; hep gül,hep mutlu ol,hep sağlıklı ol ve hep bizlerle ol.

Canım ablam hayatın anlamını bilerek,neden yaşadığının farkında olarak,nasıl yaşayacağının bilinci ile,yaşaman gerektiği gibi yaşamanın gayreti ve iradesi ile geçireceğin uzun bir ömür diliyorum.

Seni çok ama çok seviyorum ,iyi ki varsın...

5 Kasım 2007 Pazartesi

Dizilerle geçen günlerime dair:)

Merhaba! Uzun zaman olmuş yazmayalı.Kayda değer bişey de yok sanırım.Şimdi neler yaptığımı düşünüyorum da hatırlayamıyorum.Ben günleri dizilerle çözüyorum iyisi mi dizileri hatırlayarak düşüneyimJ Salı günü Binbir Gece vardı evdeydim,Çarş günü Yaprak Dökümü vardı amcamlardaydık .Annemlerin gündüz günü vardı akşama da biz gittikJ Perşembe günü iş yerinde çok kötü bir gün geçirdiğimden eve gider gitmez uyudum dizi mizi seyredemedim dolayısı ileJ Cuma günü Hatırla Sevgili vardı lakin bizde de afacan yeğenlerim ve ablam vardı çok seyredemedim L Eniştem bir yakınının vefatından dolayı memlekete gidince ablamlar annemde kaldı.O akşam komşularla oturduk. Ertesi gün ben komşumun kızı ve arkadaşım Berna’ya gittim.Evlendi ve çocuğu oldu anca fırsat bulabildim maalesef. Bu vesile ile komşum Nebahat abla ve kızları ile de görüşme fırsatım oldu.Bernacığım mutluluğun daim olsun,huzurun hiç bozulmasın.Cumartesi akşamı yeğenlerim babasızlıktan çıldırmıştı hiç durmadan beni çağırıyorlardı arayıp mecbur gittim tabiJ Bu ilgiyi babaları varken göstermezler zira banaJZoraki Koca'yı da orda izledim:) Pazar günü halamın gelini Necocuğum anneme geldi ,kızı Seda da…

Nilü ile tekrar anneme geldik biz de onları görmeye. Bu arada komşularıma kahve içimlik girip çıkmalarımı anlatmıyorum vakit almasın diyeJ

Pazar akşamı da kuzişim Rukiş’e gittik JNilü eniştem burada yokken fırsatını en iyi şekilde değerlendirdi maşallahJ Allahım onları birbirlerinden hiç ayırmasın ,huzurlarını hiç bozmasın.Çocuklar “baba”dedikçe “Allah sizi ayırmasın” diye dua ettim. O araşmalar,ağlaşmalar ne hüzünlü ama bir o kadar da mutlu oluşlarının emaresiJ Güzel yeğenlerim annenizle ,babanızla ve tabi ki bizimle hep mutlu olun e miJ Bu arada kız kardeşim bana bağırdı bi ara Alperen şiddetle kızdı ona “benim teyzeme bağırma” diye şok hoşuma gitti doğrusuJ Anekdot olarak düşeyim, ilerde bahsedeceğim hoş bir anıdır J

Alperen hep beni sev e mi,en çok beni sevJ Saliha çatlasın da patlasın J

Dünyanın en güzel şeyleri, yeğenlerim, sizleri seviyorum…