8 Kasım 2010 Pazartesi

Güzel günler...

Merhaba günlükcağazım, güzel bir hafta geçirmeyi diliyorum herkes için haftanın ilk gününde. Günlerime gelice:

Dün maaile kahvaltıda bir aradaydık. Gülüşmeli,atışmalı bir kahvaltının ardından annemin gözünü boyamak için iş yapıp:), sonra da Salih ve İclal ile Cevahir 'de 'Ölüleri gömün' adlı harika tiyatro eserini izledik. Kritiğini daha sonra yapacağım inşallah:) Daha sonra annem,teyzem ve Saliş katıldı bize ve birlikte çay içip yemek yedik. Eve geldiğimizde Nilü bize hediye olarak yeğenlerimizi getirdi:) Ama bir de ceza vermeyi uygun bulmuş sağolsun:) Emri üzre Salih Ömer Faruk'a, ben Alperen beyimize ders çalıştırmakla görevlendirildik. Ceza kelimesi inanın az kalır bu durum için aman Allah'ım ne zor bir şeymiş bu. Çıldıracaktım az kalsın:) Ablama hak verdim ve acıdım:) Bu arada Alperen beyimiz ilk notunu almış:) Sonuç:0:) Nilü'nün halini varın siz düşünün:) bu arada hep eleştirdiğim eğitim sistemimizden bir kez daha nefret ettim ben:( Bu ne yaa sürekli sistem değişiyor yap-boz tahtası mıyız bizler. Bir de değişen sistemi takip etmek ayak uydurmak derdi oluyor. Madem okuma-yazma sistemini değiştirdiniz ebeveynleri de düşünüp bence anne-babalara kurs vermelisiniz. Mesela ben güzel yazı dersi haricinde hiç el yazısı görmemiş biriyim. Şimdiki sistem el yazısına dayalı. Daha bunun gibi neler var. Utanıyorum oturmamış,düzensiz ve bol eksik ile yanlışı olan eğitim sistemimizden.Çocuklarımızın eğitimi konusunda da endişeleniyorum ne yazık:( Dün akşam aynı zamanda Nurcan ve Elmas kahve içmeye uğradı bize.

Cumartesi günü Yeliz geldi kahvaltıya . Ben kalktığımda ellerimin titrediğini farkettim,"yemek ye geçer" dediler. Biraz iyi oldum ama geçmedi. O gün, taşınacak olan Yeliz'in evini toplamasına yardım edeyim dedim ama ne mümkün az bi yardımdan sonra gözlerim de karardı ve sonrasında ben bütün gün yattım. Tansiyonum normal çıkınca kan şekerimin düştüğüne karar kılıp durmadan bal yedirdiler annem ile teyzem:)

Cuma akşamı kuzen Rukiş'de yemekteydik. Ülkü'ler de vardı ve hepbirlikte Rukiş'in yaptığı güzel mamalardan yiyip,muhabbet ettik.

Perşembe günü kuzen Musti'nin kızı Asya'nın 1. yaş gününü kutladık semtimizin cafelerinden birinde. Bu kutlamaların dışarıya taşması moda oldu:) Eeee napalım amip gibi çoğalıyoruz artık. Kalabalıklaşan nüfusu evler almaz oldu. Canım Asyacığım sen benim en sevdiğim kuzenlerimden biri olan Musti'nin kızısın ve benim için çok özelsin.Çok şanslısın çünkü harika bir anne ve babaya sahipsin. İnşallah sağlıklı,hayırlı bir ömrün olur. Nice senelere... O akşam doğum günü çıkışı Saliş ile ben Elmas ile buluşup birer kahve içip,sohbet ettik.

Çarşamba akşamı kuzen Rukiş ve Gülay bizdeydi. O gün Salih elinden ameliyat oldu bu kez:) Bizim ailenin eline ne oluyor anlamadım:) Önce annem,sonra teyzem, şimdi de Salih:) Hepsi de farklı nedenlerden ve hepsi de Allah'tan çok önemli ameliyatlar değil. Salih'in ki lokal anestezi ile olduğundan aynı gün çıktı hastaneden. Şimdi iş yerinde sarılı eli yüzünden iş yapmamanın keyfini sürüyor:))))

Salı akşamı evdeydik de ne yaptığımızı hatırlayamadım,kesin biri vardır gene:)

Pazartesi günü İzmir'den teyzemin damadı Apo enişte geldi bize ve tabi onu görmeye gelen Ülkü,Eyüp,cin Ali,Gönül ve eniştemin ağabeyi ile arkadaşı da bizdeydi. Apo eniştem müthiş komik ve anlattığını dinlettiren biri.O alattı, biz güldük:) annem ayrıca güldü ama:) Mesela 10 komik anı anlattıysa biz 7.ye gülerken annemden bir kahkaha sesi geliyordu hepbirlikte ona dönüyorduk biz ve annemin jetonunun köşeli olduğunu anlıyorduk:) Çünkü o daha 3. olayı anlamış ve gülüyor oluyordu:) Bu böyle sürüp gitti bütük akşam:) Hatta misafirlerimizi uğurlarken annem daha 6. sırada falandı düşünün:)) Hala hatırına gelip anlattıkları gülüyor kadıncağız:) Teşekkür ederiz Apo enişte hanemizi keyiflendirdiğin için.

Bir haftamın özetini geçtim , daha güzel günleri yazmak duası ile şimdilik eyvallah...

Hiç yorum yok: