4 Haziran 2010 Cuma

Yaşananlar...

Merhaba, hayat devam ediyor; tüm çirkinlere şahit olarak:(. İçim çok acıdı bu kez. Belki de her defasında "bu kez çok acıdı" diyen, acı eşiği çok zayıf biriyim ben. Bu zaafımdan da ziyadesi ile memnunum. Allah haksızlıklara karşı acıyan vicdanımı, hissettiğim sancıyı hiç bir zaman yok etmesin. Yok ederse, ben o zaman yok olurum. Tatilden geldiğimden beri güncemi yazamamıştım. Aklımdan da uçup gitti ama önemli olayları kaydetmek istiyorum.

Geçen hafta sonu açıköğretim sınavlarım vardı. Önceki sınavım kadar iyi geçmedi bu kez. Gerek sorular zor geldi, gerekse yüksek notlarımdan dolayı çok hava attığım için Allah cezamı verdi:) Bilmiyorum işte sonuçlar açıklanınca göreceğiz.

Geçtiğimiz Cumartesi günü ilköğretimin birinci kısmını bitirecek olan Ömer'in veda balosuna katıldım. Çocukların enerjileri beni mest etti. Harikaydılar. Oturduğum yerden durmaksızın gülen gözlerle izledim onları. Bizim Ömer'e acil oynama dersi vermemiz gerektiğine de orada kanaat getirdim:) Cidden beceremiyor:) Canım yeğenim 6 yıllık okul hayatında başarılarınla bize hep gurur verdin. İnşallah bundan sonraki okul hayatında ve yaşam savaşında hep başarılı, hep mutlu ,hep sağlıklı olursun. İlk göz ağrım seni çok seviyorum...

Geçtiğimiz hafta Cuma günü de hayatımda çok önemli bir olay gerçekleşmek için start verdi. Aniden gelişti her şey. En büyük hayallerimden biri ev sahibi olmaktı. Cuma günü annemin kuzeni Kiptaş'tan aldığı evi daha büyüğü ile takas ettiğini ve o eve talip olabileceğimi söyledi. Dilekçe faksladım ,hemen aradılar şartları söylediler. Ben de yakınlarımın gazı ile bir cesaret büyük bir borca imza attım:) Sözleşmeyi Pazartesi günü yapacağımbir aksilik çıkmazsa inş. 5 yıl boyunca yeme, içme, gezme sanırım hayal ve haram benim için:)).Nasıl alışırım bu duruma bilemiyorum:) Gezmelerime haset edenler kına yaksın:) Duanızı bekliyorum dostlar, inş Allah utandırmaz beni ve sıkıntısız öderim borcumu. Nasip eden Allah'a şükürler olsun. Umrede ettiğim dualarımın yavaş yavaş kabul olduğunu görmek harika bir şey. Sıradaki duam, koca:) Artık evim var ya belki onun da kabulü çabuklaşır:)))) Tevbe tevbe gerçekten bu tamamen latifeydi:)))))

Evvelki hafta Pazar günü de Alperen beyimizin anaokulunun yılsonu gösterisinin ilkini izledik. Alperen sahnede harikaydı. Kırk yıllık sahne deneyimi var gibi işine konsantre idi ve asla dikkatini dağıtmayıp, şaşırmadı maşallah:) 4,5 ve 6 yaşların gösterisi olduğundan epey uzun bir programı yine mest olarak ve gözyaşları içinde izledik, annane, babanne, teyzeler, hala, kuzenler, anne, baba, kardeş ve Zübüş teyzemden oluşan kalabalık kadromuz ile... 20 Haziran'daki 2. gösterisini iple çekiyorum . Çocukları seyretmek harika, heleki canınız olunca daha da bir harika:) Teyzeciğim sana da bu yıl başlayacağın okul hayatında başarılar diliyorum. Ana okulundaki gibi çapkın olmamanı ve derslerine konsantre olmanı da önemle salık veriyorum:))

Bu hafta Pazartesi günü akşamı Levent'de İsrail Konsolosluğu'nun önündeki eyleme katıldım.

Çarşamba günü de önce bu yıl 8.si düzenlenen Türkçe Olimpiyatları'nı seyrettik Olimpiyat Stadında, Elmas, Deniz ve Saliha ile. Sonra Sütlüce'de uykuluk yiyip, Saliha ve Aysel ile İsrail'den gelen gönüllülerimizi karşılamak için Taksim'e çıktık. Orada İclal, Sevin, Muhterem ile buluştuk. Ama malesef gönüllüler geç geleceği için dağılmak zorunda kaldık. Biz de İstiklal Caddesi'nde bir yerde oturup Türk kahvesi içtik. Eve geldiğimizde sanırım saat 3 idi:) Aysel, İclal ve Sevin o gece bizde kaldı. Fakat uyumayıp gelişmeleri tv den izlemeye devam ettik, anlatılanlara hüzünlenerek...

Son iki haftada yaşadığım olaylardan hatırımda kalanları yazmaya çalıştım. Allahım ne olur bu bloğa güzel şeyler yazacak şekilde huzurlu bir dünyada yaşayayım. Sadece ben değil, tüm dünya insanları ile...

Hiç yorum yok: