13 Aralık 2007 Perşembe

Zaman...



Zaman, bazen öyle uzun geçiyor ki;duvardaki saati alıp,vaktin geçmesi için insanın içinden çevirmek geliyor.

Bazen de öyle kısa,öyle kısa ki;gözümüzü açıp kaparken geçiyor da durduramadığımız ve doyasıya yaşayamadığımız için hayıflanıyoruz.Ne de olsa insanoğluyuz,galiba biraz da nankörüz.

Bizler hiçbir şeyden mutlu olmuyor,verilen onca niğmete şükür borcumuzu yerine getirmiyor ve asla "yeterli" kelimesini kullanmıyoruz.Keşke kullanmasak hayırlı ilim öğrenirken,iyi işler yaparken,güzel huylu olmada kullanmasak.

Maddede değil,manada olsa gözümüz.Keşke...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

ruhlar gemisi
iade-i ziyaret

Keşke madde de değil, mana da olsa gözümüz ama olmuyor işte olamıyoruz. Biz olmaya çalışsak çevremiz bizi itiyor bir girdabın içine ve sürükleniyoruz koca bir boşluğun önünde... Sonrası hep bir tatminsizlik, hep bir yarım kalmışlık...Halbuki sarılmamız gerekene daha sıkı sarılmış olsaydık bunların hiç biri olmazdı ve bizler şimdiki gibi tatminsiz, devamlı yakınma içinde olan kişiler yerine hayatı ve içindeki bir çok şeyi daha iyi anlar, daha iyi yaşardık. Geçen her saniye bir diğerinden değerlidir, yeterki görmeyi bilelim...

Güzel bir yazı yüreğinize sağlık...

Asheke konusuna gelince; o gece sanırım 1 veya 2 sularıydı dost kapıları dolaşırken yolum asheke'nin bloguna düştü. Öyle çıkmazda olan bir arkadaşa bir şeyler yazmak istedim. Belki ufacık olsa yardımım dokunabilir diye düşündüm. Öyle bir bunalımdaydı ki kötü şeyler yapabilirdi.Kontrol ediyorum arada bir ama hala yeni yazı eklememiş buda beni açıkcası tedirgin ediyor. Şu an nasıl bilmiyorum umarım sorunlarını halledebilmiştir.

Bloguma ziyaretiniz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim...
Sevgi, muhabbet, sağlık ve huzur her daim size yaren olsun...
Sevgilerimle....