11 Aralık 2007 Salı

Deneme/1999



Ağaçların çıplak olduğunu fark ettim bugün.Sonbahar gelmiş;hatta kışa kapı aralamış bile. “Buyur” dediği an başlayacak görevine kış.Ve kış ile birlikte saniyenin saat gibi işlediği uzun geceler, kah kar ile kah yağmur ile dinmeyen gözyaşlarını üzerimize boşaltan gökyüzü,ve soğuk,soğuk,yine soğuk…

Zannediyorum bu soğuk havaya biraz da güneş sebep oluyor.O, kışın tatil yapmayı seviyor ve istirahata çekiliyor.Ara sıra ziyaretimize geliyor tabi; fakat geri dönüyor gittiği yere.Ama o hiç bana “elveda”demedi.Sözünde hep durdu ve geri döndü.Hatta kimi zaman ,üşümemek için yaktığım sobayı kıskandı da ansızın giriverdi odama.Söndürdüm tabi sobayı.Güneşim varken ne hacet suni ısıtıcıya.O bana sıcaklığı ile birlikte sevgisini de sunuyor. Zaten sevgi de sıcaklıktan doğmaz mı? İnsanların kışın daha asık suratlı,daha soğuk olmalarının sebebi bulundukları havanın soğukluğundan olsagerek.

Güneşi bu kadar sevmeme rağmen her güz ve kış mevsimlerini de iple çekiyorum.Beni onlara çeken şey hissettiğim merak duygusu galiba.Fedakar ağaçlar kendi giysilerini üşümek pahasına üzerlerinden çıkartıyor ve ayaklarımız üşümesin diye yerlere seriyor.Bu özveri beni büyülüyor doğrusu.Belki de gocunuyorumdur,belki düşündükleri ben değil topraktır kim bilir. Ama olsun böyle düşünmek hoşuma gidiyor.

Hele gökyüzünün sırrına bir türlü erişemedim.Sürekli ağlıyor o.Gözyaşları dinmek bilmiyor nedense .Dinse dahi onda hep hüzün görüyorum.Neden bu kadar dertleniyor,neden bu kadar içleniyor bir çözebilsem,bir nebze olsun yardımcı oalbilsem,keşke…

Hüznünün sebebi kuşlar mı aceba?Güzün onu terk ediyorlar ya ,yalnızlıktandır kimbilir.Peki ya Ay? Ay onun en yakın arkadaşı ,güneş ziyaretini seyrekleştirdiğinden beri onu

Hiç yalnız bırakmıyor.Ama heyhat! Özlenmez mi o güzel ötüşlü kuşlar?...

Hasta da olabilir…

Her gün bacalardan yarış edercesine yükselen kirli dumanlara dayanamamıştır belki de…

Belki de sevdiği vardır…

Güneşe mi aşık aceba?

Keşke bilsem,keşke derdine derman olabilsem.Heyhat! Ben kendi derdime derman olamamışkenona ansıl merhem olayım.Yeryüzünde kimden medet umabilirsin ki gökyüzü?

Benim gibi herkes dertli bu dünyada. Aman Allah’ım! Yoksa sen bizim dertlerimize mi ağlıyorsun durmadan.Doğru ya onca insanın türlü türlü dertlerine ancak uçsuz bucaksız yüreği olan sen dayanabilirsin.Yıprandığın doğru lakin sen güçlüsün,bunu biliyorum.Çabucak toparlanıp ilkbahara gülümseyebildiğine göre…

Sana mavi ne çok yakışıyor bir bilsen gökyüzü.Sen maviye büründüğünde deniz de sana eşlik ediyor. Hele yeşille olan muhteşem uyumun gözleri kamaştırıyor. Sen gülünce çiçekler ve çocuklar çok mutlu oluyor.Ne olur sen hiç ağlama.Çocuklar ıslanıyor sen ağlayınca,çocuklar üşüyor kar yağdığında,çocuklar öksürüyor soğuk havalarda…

Bencillik mi bu düşündüklerim.GalibaL çünkü güneşin tatile gittiği yerlerde de onu ağırlayanlar ona hasrettiler..O gelince onların da gökyüzleri gülüyor sevinçle.Onların da çocukları var kuşları bekleyen.

Paylaşmayı bilmeliyim galiba. Evet evet paylaşmalıyım. Güneşimi,gökyüzümü,kuşlarımı,çiçeklerimi sevgimi,güzel olan,reel olan her şeyimi paylaşmayı kabul ediyorum artık.

Bir parça da siz alır mısınız?

Hiç yorum yok: