5 Ağustos 2010 Perşembe

Hasta mıyım,neyim:(

Merhaba, ben hastayım galiba günlükcağazım:( Yani belli olan bir şey yok ama içimdeki his bunu söylüyor bana. Biliyorum güzel düşünen güzel yaşar, biliyorum olumsuz düşünceler olumsuz sonuçlara gebedir:( Hepsini biliyorum ki hisli biri olmamama rağmen bu konudaki hissiyatımı değiştiremiyorum:( 2 aydır koltuk altımda beze farkediyordum,biliyorsun günlükcağazım sürekli de halsizlikten şikayet eder olmuştum. Annem sonunda zoraki götürdü beni doktora Çarşamba günü. Dahiliyeden almış randevuyu. Halsizliğimi ve öksürüğümü söyledim, bir yığın tahlil verdi. Sonra bezemİ gösterdim, cerrahinin görmesi gerektiğini söyledi ki annem zaten oradan da randevu almıştı. Sırtımda da gördüğünü, hepsini göstermemi söyledi dahiliyeci. Cerrah beze bulamadı ama benlerim dikkatini çekti rengini hiç beğenmediğini söyledi. Plastik cerrahinin görmesi için başka bir hastaneye yolladı. Benim morel bozuldu tabi:( Zaten hastaneleri hiç sevmiyorum, tutuyor beni oralar. İnsanları izledikçe içim acıyor oralarda benim. Neler var, ne hastalar var. Allah'ım çaresiz dert verme, tüm hastalara da şafi ismin ile şifa ver. Amin...

Plastik cerrrah da genel cerrah ile aynı şeyi düşününce biopsi yapılmasını kararlaştırdılar. Fakat ben hep benlerin alınmaması gerektiğini bilirdim. Yani korkuyorum. Eczacı arkadaşım da aldırma, elletme dedi. Neden doğru tek değil yaaaa, offfff:( Ne karar vereceğimi bilemiyorum. Gene sevgi kumbaram imdadıma yetişti. Dün akşam kızkardeşi Şehriban'a gittiğimiz Sema, Hindistan'da eğitim görmüş, alternatif tıp ile uğraşan Uygur Türklerinden bir doktordan bugün için randevu aldı. Bir de o görecek beni bakalım. İş komşum Saliha da Cerrahpaşa'daki bir Prof'a gösterebileceğini söyledi.Canım sevgi kumbaram ne çok doluymuş, içinde biriktirdiğim tüm dostlarımı çok seviyorum.

Bu arada dün akşamki toplaşmamız tüm gün hastanede topladığım stresimi yok etmem için harika geldi bana. Şehriban'da Ayşe Sümeyra,Sevin,İclal ve Sema toplaştık. Ne çok birikmiş konuşacaklarımız,yetmedi yaw. Bayramdan sonra bir gün bizde toplaşmaya sözleşip, zor vedalaştık. Hasta olmasına rağmen, canlanıp bizi harika ağırlayan Şehribancığıma çok teşekkür ederim. Allah mutluluğunu daim etsin canım benim. Kızlar sizler de tek tek çok ama çok mutlu olun inşallah. Biz dönüşte İclal'de kaldık Sevin ile. Hem İclal'in evi müsaitti,hem de istikametlerimiz farklı olduğundan dönüşümüz zor olacaktı. Gece bol bol lafladık bu vesile ile.

Salı günü çalıştıkları ve evleri uzak olduğu için geç saatte de olsa ziyaretimize gelip bizi çok mutlu etti teyzoş, kuzen Engin, eşi Sevinç ve oğluşları Yiğit. Saliha Antalya'dan gelmişti Pzt. sabahı, köy anılarını anlattı bol bol güldük.Durun size birini yazayım:) Belediyenin hoparlöründen sürekli anons ediliyor köyde ,onlardan birini yazayım "İlam: Zaid'in yoğurt kapları kaybolmuştur, bulanların Toptaş'a gelmeleri rica olunur":))))))) Saliha anlattıkça farkettim ben köyümü özlemişim:)

Pazartesi günü de İclal çağırdı anne ve babası köyde,hem yalnız kalmasın diye hem de can sıkıntısından gittim ben de:) Teyzesi ve kuzeni de geldi lafladık durduk:)

Pazar akşamı Esenköy'den dönüşte Rukiş'i kıramayıp, yine onunla Cafer Ağa Medresesi'nin bahçesinde buluştuk. Aslında orayı çok sevdim ,biraz da kendim için gittim:). Hafif seste sanat musikisi eşliğinde sakin bir yerde çay yudumlayıp,dostla muhabbet etmek ne büyük keyif. Teşekkürler Rukişciğim,her ne kadar dertlerinle tatilde deşarj olmuş içimi baysan da seni görmek güzeldi:))) Pazar günü Salih'de Sinop'tan döndü. Çekirdek ailemiz tam kadro idi böylece:)Eve gelince de bol bol Salih'in tatil anılarını dinledim:) Canım kardeşim seni çok seviyorum, yazık sabahtan beri bana msn de "abla korkma sana bir şey olmaz,sana olursa bana da olur seni taklit ediyorum ya ben" diye yazıp beni neşelendirmeye çalışıyor:) "Kötüye birşey olmaz" eşşek sözünü de eklemeden yapamıyor tabi:))) Salih seni seviyorum,iyi ki kardeşimsin,çok şanslısın:)))))))))))))))) Üç abla mağduru olmak herkesin harcı değil be canım:) Bu arada Salih de depresyona girdi sanırım:) Geçen akşam babamın dizlerine yatıp "babacığım ne olur kız bana, küfür et, dayanamıyorum ben bu haline, alışamıyorum, bağımlılık yapmış bana yerli yersiz kızman" dedi:))))))Yolda herkese çatıp, küfür etmelerini sağlar olmuş.Edince de "abi kusura bakma,babam umreye gitti artık bana bağırmıyor ,çok yalnızım" deyip adamların boynuna sarılıyormuş:))) Pis tiyatrocu şey,çok güldürdü bizi yaaaaa:)

İşte böyle sevgili günlük, morelim düzeldi sorun yok ,gelişmeleri anlatırım bilahere.Mevla görelim neyler,neylerse güzel eyler...

Hiç yorum yok: