9 Ağustos 2010 Pazartesi

İyiliklerle gel,güzelliklerle gel Ramazan!...

Merhaba,herkese çok güzel bir hafta yaşamayı dilerim. Zorlayıcı sıcak havalar etkisini gösterse de Sevgili Ramazan'a 2 gün kala insanın içini sıcaklık kaplıyor. Sevgili Ramazan bir yandan beni korkutmuyor da değilsin hani:) Malum oruç ibadeti zorlandığım ibadetlerden:) Ama şükürler olsun ki sana erişeceğim inş. Senin değerini biliyorum,seni layıkıyla yaşamak istiyorum. Biliyorum, Allah için bir şey yaptığımızda, Allah yardımcımız olacak. Şimdiden hayırlısı...

Dün kuzen Ayşe'nin davetlisi olarak onların semtinde mangallı piknik yaptık annem,babam, Ayşe halam, kuzen Savaş ,eşi Muteber ve çocukları ile. Umre arkadaşları kopamadığından sık bi araya gelir olduk,onca uzak mesafeye rağmen:) Ayşe harika hazırlanmış bizler için.Hep birlikte çamlık alanına gidip piknik sefası sürdük bizler de. Ben babamla çocukluğum hariç-onu da hatırlamıyorum-:)- ilk kez bir Pazar gününü bir arada geçirdim ve ilk kez top oynadım:) 33 yaşında biri olarak biraz geç kalsam da harika bir duyguydu. Ailecek bir şeyler yapmak ne güzelmiş. Hamakta sallandık, sanat müziği dinledik, çay keyfi yaptık.Kısacası özlediğim tabloyu yaşadık kuzen Ayşe'nin sayesinde. Sana çok ama çok teşekkür ederim kuzişim,seni seviyorum, iyi ki kuzenimsin, çok değerlisin...

Cumartesi günü Nlü'ye annem ile kahvaltıya gidecektik ki iş yerimden acil bir iş için çağırdıklarından biraz geç gitmek zorunda kaldım:) Ama olsun Nilü ve yeğenlerimle bir arada olmak çok güzel. Bir ara komşusu Zehra abla da kahve içmeye katıldı bize hoş saatler geçirdim. Nilü'den, Birsen annesine geçecekmiş, Aysel de gelecekmiş beni de çağırdılar onları özlediğimden gideyim dedim. Ben semtlerine geldiğimde onlar hala yoktu, ben de biraz İstiklal 'de dolaşıp baktım ki vakit geçmiyor Salih'in çalıştığı cafeye gidip oturdum. Kardeşim beni güzel ağırladı,orada tanıdıklarla da muhabbet ederken epey vaktin geçtiğini farkettim:) Ama hala Birsen'ler yoktu. Daha fazla gecikmeyip annesinin evinin önünde oturup bekleyince de benim sinirler gerildi:) Güzel bir kalayladım onları:) Ahmet Emir bebeğe dua etsinler, onu özlemeseydim o kadar beklemez çoktan giderdim:) Neyse içimdeki kızgınlığı boşaltınca biraz rahatlayıp,özlem giderdim arkadaşlarımla , sonra da eve döndüm:)

Cuma akşamı evdeydim. Elmas'ın ısrarına dayanamayıp semtimizin meydanında onlara eşlik ettim ve kahve içip, muhabbet ettik. Deniz ve Saliha da vardı. Kuzen Sevde de bir ara masamızdaydı. Aslında bakınsaydım eminim bir dolu insan tanıdıktı:) Zira sıcaklardan bunalan kendini dışarı atmış:) Tıklım tıklımdı meydan:)

Perşembe günü bahsettiğim üzere Semacığım beni alternatif tıpçı bir uzmana götürdü. Çok uzak mesafede olmasına rağmen sağolsun beni iş çıkışı aldı, götürdü. Adam bizimle çok ilgilendi, 1 saatten fazla zamanını aldık. Önce nabzımı yoklayıp olası rahatsızlıklarımı söyledi. Sonra bir alet ile ellerimdeki vücut organlarımı taradı. Dalak harici bütün organlarım hassas,hastalığa müsait ve dikkat edilmesi gereken orgalar çıktı:) Dikkat etmem gereken şeyleri söyledi ,6 ay veya 1 sene kadar gözlem altında tutup, yapacağı bitkisel ilaçları kullanmamı istedi. Fakat doktorları da ihmal etmememi özellikle salık verdi. Benlerimin aldırılıp patolojiye gönderilmesi fikrine ise sıcak bakmadı. Ona, hocalarının öğretisi ben ile oynanmaması gerektiği, asıl oynandığında zararlı olabileceğiymiş. Bu arada beni, içimde çok dert biriktirmiş gördü.Ben farkında değildim bu durumun,stresliymişim, bu konuda da rahatlatıcı çay verecekmiş. Ben halamın kanserden öldüğünü ,onun ismini bana verdiklerini ve bu konuda korkumun olduğunu söyleyince insanların düşündüklerini yaşayacaklarını fakat benim bünyemin çok dirençli olduğunu ,kanserin sokağımdan geçmeyeceğini söyleyince nasıl rahatladığımı anlatamam. Belki bu cümleleri rahatlatmak için özellikle söyledi ama cidden işe yaradı:) O gece uzun zamandır ilk kez deliksiz ve sağlıklı bir uyku uyudum. Semacığım sana binlerce kez teşekür ederim. Ertesi günü de arayıp ettim ama ne kadar etsem az. İyi ki varsın , iyi ki benimle ilgileniyorsun. O gün sarılıp "iyi ki varsın " dedin ya bana, sen de iyi ki varsın, ne güzel bir dostsun sen. Uzman çıkışı bir de evinde misafir edip beni Sema kahve ikram etti. Sonra da bıraktırdı beni onca uzak yola rağmen evime kadar. Canımsın arkadaşım, cidden...

O akşam bizde babamın kuzeni Musa ağabey, Ummuhan abla ve kızları Habibe vardı. Ben biraz geciksem de annem izahta bulunduğundan hoş gördüler sağolsunlar. Onlarla da kısa ama hoşça vakit geçirdim geldikten sonra.

Aaaa bu arada Cuma günü de başka bir cerraha göründüm. Bu cerrah da kararımın doğruluğuna ikna eti beni. Denize yen igirdiğimden güneşe maruz kalıp renginin değişmiş olabileceğinden bahsetti benlerim için,illa aldırmamın gerekmediğini söyledi. O gün ultrason da çektirdim ki temiz çıktı çok şükür. Daha bir dolu işlemim var ama olsun en korktuğum konuda rahatladım ya bu bana yetti:) İyiyim şükürler olsun,hep iyi olayım inşallah ama herkesle birlikte. Zira ne önemi olur ki iyi olmamın...

Hiç yorum yok: