30 Haziran 2008 Pazartesi

Gezmeler:) ...


Merhaba, gene birikti günlerim, gene uzun bir yazı olacağa benziyor bu yazıJ Akıbet yoğun geçen günlerimden belli zatenJ Efendim yeni bir haftaya başlamanın hüznü ile iyi haftalar diliyorum cümlenizeJBu hafta benim için yoğun ve sıkıcı olacak;zira ofisimi paylaştığım iş arkadaşım izne ayrıldı. Onun için sevindim,kendim için üzüldüm tabiJ Eee ben gittiğimde de o yalnızdı, çaresi yok katlanacağım.
Çarşamba günü herkes milli maç telaşındayken ben Yaprak Dökümünün finalini izlemenin telaşındaydımJİş çıkışı Nurgül’e gittim, sonra eve gelip finali izledim:),bittikten sonra da biraz Yeliz’de oturup, kitabımı okudum daha sonra. Ne kadar ruhsuzsun demeyin ne olur kazanmamızla mutlu olacağım gibi kaybetmemizle üzüldüm elbette. Ama karınca kararınca bir histi benimki. Yeterince abarttılar, saçmaladılar, “inşallah”sız “maşallah”sız salladılar ki insanlar, ben uzak kalmayı tercih ettim. Her şeyde vardır bir hayır, sevinmenin ve üzülmenin adabını öğrenemedik milletçe. O silahlar susmadıkça ben yenilmiş olmayı tercih ederim. Geçen maçta bir can ile daha oynanmıştı, unutmadım. Sadece kupaya ya da skora endekslenmekten kar zarar analizi yapamaz, denge unsurunu hesaba katamaz olduk:(
Perşembe günü Deniz,Derya,Ayşe,Saliha ve ben buluştuk. Ardından tesislere gittik, Seda’da geldi biraz tabu oynayıp evlerimize dağıldık. Cuma günü teyzemler kuzen Engin’ e gideceklerdi beni de aldılar iş çıkışı. O gece orada kalıp , ertesi sabah eniştem ile birlikte döndüm.
Cumartesi günü Gönül ablama yardım etmeyi planlıyordum son kez ; fakat o taşınacağı evdeymiş o gün. Figen’de kahvaltı yaptım, Hilal ile kahve içtik, Nilüfer’e uğradım arkadaşı Canan ondaydı. Akşam da Saliha ile birlikte Elmaslar’ın Kısırkaya’daki evlerine gittik. Deniz,Derya,Ayşe , Elmas ve annesi gündüzden gitmişlerdi. Elmas arabasını vurmuş giderken, başkası bırakmış onları da. 2 gün boyunca sürekli aksilikler oldu, sebebini idrak edemediğimiz. Cumartesi geç saatlere kadar oturduk birlikte bahçede. Fasıl yaptık, muhabbet ettik ve daha bir sürü şey. Harika bir geceydi, çok iyi geldi. Sabah kahvaltımızı yapıp “denize inelim” dedik. Denize gittik ki simsiyah bulutlar anında ve hızlı bir şekilde gelip, kızgınlığını üstümüze şiddetle boşalttıJ Kime kızdı bilinmez ama hakikaten kızgın olduğu belliydiJ “Haydaaa” dedik gayr-i ihtiyari , sonra yağmurdan da sevinç duymayı bildik, olması gerektiği gibiJ Eve geldik önce Mediha teyzenin yaptığı ciğerli içli pilavı yedik, sonra da mangal yaktı bize sağolsun Mediha teyze. Mangalımızı da keyifle yiyip arabasız olduğumuz için hızlı hızlı yola koyulduk. O akşam biz Saliha ile ısrarla çağıran Aysel’e de uğradık. Biraz oturup, biran evvel bu tempoda yorgun düşmüş vücutlarımızı dinlendirmek ve uyumak için kalkıp eve geldik. Son birkaç günümüzü de gene yoğun ama bir o kadar da güzel geçirdik çok şükür.
Sevdiklerizle, sevinçle yaşayacağımız anların çoğalması dileği ile…
(Bu arada resimdekiler Ayşe, Derya,Elmas ve DenizJ Küçük tatilimizin bitmesi ile hüzünlü ve yorgun halde yola koyulduğumuz sırada, yolda çektiğim fotoğraf. Kızlar sizi afişe ettim, meşhur oldunuz, hadi yine iyisinizJSaliha hanım her zamanki gibi evden çıkmakta gecikmeseydi , bu karede olacaktı,şansına küssün :)

Hiç yorum yok: