16 Nisan 2010 Cuma

Kuzguncuk Türküsü...





Merhaba , bahsettiğim gibi geçtiğimiz hafta İclal ve Seyhan ile Devlet Tiyatroları'nın Cevahir Sahnesi'nde sergilenen Kuzguncuk Türküsü adlı oyunu izledik. Güngör Dilmen'in yazdığı oyunu Cemal Ünlü sahnelemiş.Oyun kadrosu ise bir haylikalabalık.

Gülenay Kalkan, Murat Karasu, Ergun Akvuran, Ali Ersin Yenar, Ömer Hüsnü Turat, Ayşe Tunaboylu, Ali Fuat Çimen

Sena Işıldar / Sema Kahriman, Zeynep Orhon, Özden Dindar, Güldestan Yüce, Burak Öner, Mehmet Can Narin, Tuna Öztunç,
Onur Akgülgil, Çetin Kaya, Efe Ünal, Aybar Taştekin, Fatih Koşkan, Ersin Umut Güler, Hilal Özbay, Seda Çavdar, Burcu Arslan, Senem Begisi, Yeşim Mazıcıoğlu, İbrahim Aymaz

Oyun 1955 yılının 5-6 Eylül olaylarını anlatırken , mekan olarak azınlık Türkler'in en fazla yaşadığı semtlerden biri olan Kuzguncuk seçilmiş. Kuzguncuk'ta dostça , kardeşçe yaşayan Türk, Rum, Musevi, Ermeni ve Yahudiler, Mustafa Kemal Paşa'nın Selanik'teki evinin bombalanması ile başlayan olaylar sonucunda parçalanmış. İş yerleri yağmalanan azınlık Türkler göçe zorlanmış. Bıraktıkları evleri, iş yerleri ise aç gözlü insanlar tarafından, bu durumdan faydalanılıp çok ucuza el değiştirmiş.

Kuzguncuk'ta değişik zamanlarda yaşamış olan Marko Paşa,Can Yücel ve Aziz Nesin de oyuna dahil edilmiş. Oyun geçmişimizle yüzleşmemiz açısında bir ayna örevi tutuyordu. Can acıtıyordu aynı zamanda. Bu oalyların yaşandığına hiç şüphem yok.Hiç bir zaman körükörüne milliyetçilik duyguları barındırmadım zihnimde. Hatta İclal'in iki dedesinin evi de Rumlar'a aitmiş. ama iki dedem de masum onlar bu evleri devletten satın almışlar dedi. Hatta babasının bir anısını da anlattı. Babası ,babasından bir kez dayak yemiş o da rumkomşusunun sürekli kapısının üstünde duran anahtarını alıp attığı için. Sonrasında da mahalleli ile birlikte anahtarı arattırmış oğluna.Güven duygusuna bakar mısınız anahtarlar kapının üstünde tutuluyormuş. Oyunca sadece hüzün yoktu dostça,kardeşçe söylenen Rumca ve Türkçe şarkılar da vardı. Oyun bitiminde oyunu ayakta alkışlayınca ben aynı sırada oturan gençler "luna bak bi de ayakta alkışlıyor " deyince İclal de ayağa fırlayıp alkışlamaya devam etmiş:) Biliyorum bu oyun çoğu insanı rahatsız etti. Evet beni de rahatsız etti. Neticede yaşananlar hoş olaylar değildi. Şimdi ders çıkarılıp kardeşçe yaşanmaya vesile olunsaydı tarih şer hayra dönüşmüş olurdu. Ama malesef tarih hala tekerrürden ibaret. Lakin oyunda bizi rahatsız eden bazı unsurlar vardı. İyi Türkler'in kötü Türkler kadar çok öne çıkarılmayışı , bazı repliklerdeki kişiye özel suçlamalar gibi. O suçlamalardaki muhatap devletti, kişilere indirgemek yanlış olurdu. Aynı zamanda oyunun anlattığı konu açısından oyunun zamanı az gelmiş.

Velhasıl emeği geçen herkese teşekkürler...

1 yorum:

Sudamlam dedi ki...

5-6 Eylül olaylarını bizzat yaşayan bir gayrimüslüm' den olayı dinlemiştim. Çok acı şeyler yaşananlar... Anadolu'dan otobüslerle yağma grupları getirilmiş ve devlet sadece seyretmiş. Şunu ayırt etmek lazım sanırım bu olayda. İyi Türk kötü Türk yada iyi azınlık kötü azınlık yok. İyi insan kötü insan var. 5-6 Eylül yukarıdaki bir yerlerdeki insanlar tarafından proveke edilmiş organize bir olay ve sadece yazık diyebiliyorum. Bu arada bir de kitap öneriyorum sana. "Benden selam söyle Anadolu'ya" Çoook öptümmm :))