11 Ağustos 2008 Pazartesi

Cumartesi'm:)

Merhaba, haftasonumdan bahsedeceğim aslında ama anlatacak şeyleri sadece Cumartesi yaşadığımdan ,Cumartesi'ye torpil geçip, başlığa onun ismini verdim:))))
Cuma ve Pazar günü evdeydim de
Cumartesi günü Sevin ile Eminönü'nde buluşup Sultanahmet'e gittik . Sultanahmet'de önce Türk ve İslam Eserleri Müzesi'ni, sonra Ayosofya'yı gezip, Sultanahmet köftesi yedik:) Artık Sevin de müzekartlı:) Hem de o öğrenci olduğundan yarı fiyatına çıkarttı:).
Türk İslam Eserleri Müzesi'nde televizyonda reklamlarını izlediğimiz bir sergi vardı. Sloganı : "Gördün mü?". Evet ben gördüm:) Çok da memnun kaldım "Anadolu topraklarında güzeli arayışın 10,000 yıllık öyküsü"nü görmekten.
Ayasofya'yı ise daha önce bahsettiğim gibi ilk kez görüyorum:( Harika bir yapıt; fakat şu an tadilatta. Gene de çoğunluğu turistlerden oluşan çok yoğun ziyaretçi ilgisi var. Sevin kart çıkartasıya epey kuyrukta bekledi ki, ben o beklerken gezdim, bitirdim:) Sevin ile tekrar gezdim tabi, sağolsun çok hızlı geziyor da:) Ayasofya'nın genelini camiye benzetsem de , tamamen kiliseden arındırılmış değildi. Atatürk 'ün müze yapma kararı, çok doğru bir karar sanırım. Ne şiş yanmış, ne kebap:) Zaten karşısında koskoca Sultanahmet Camimiz duruyor eşsiz mimarisi ile. Sultanahmet'den yürüyerek Gülhane Parkı'na indik. Vakit ilerlediğinden başka müze gezme fırsatımız olmadı ; ama İstanbul'da en azından görmediğim müze kalmayacak inşallah:) Bu arada müzelerin bahçeleri de harika, sakin ve huzurlu. Bahçelerinde oturmak için bile sık sık gitmeyi planlıyorum :) Ben bu kartın suyunu çıkaracağım anlıcağınız:)
Kültür Bakanlığı benim yüzümden iptal etmese bari:) Nilü aradı müze gezerken " sen de bişeye taktın mı takıyosun , yeni modan müze mi "dedi:) Sanırım kötü bişey dedi bana Gülhane Parkı'ndan Eminönü'ne kadar yürüyüp, oradan da Köprüaltı'na geçtik. Denize nazır çaylarımızı yudumlayıp ,Eminönü'nde vedalaştık Sevin ile. Oradan ben Saliş'in işyerine geçtim ve Nurcan, Rümeysa,Saliş ile birlikte Tophane'ye gittik. Tophane'den bizi kuzenMusti aldı , Baltalimanı'nında bir şeyler atıştırıp, Rumeysa , Saliha ile birlikte bizi epey gezdirdi sağolsun. Aslında onun işi bilboart gezmek, eksik gedik var mı bakmak. Biz de sayesinde gezdik de gezdik:)))
Bir güne bunları nasıl sığdırdım bilmiyorum bu kez ben de:)
Anneme yetişemedim ona yanarım:) Annem Cumartesi -Pazar Çınarcık,Esenköy,Yalova ve Bursa'daydı:) Ama blog benim olduğundan ondan bahsetmiceğim
Pazar günü ise bütün gün evde temizlik yaptım iyi mi
İşte böyle sevgili günlük, bir haftasonunu da böyle devirdim. Nice haftasonlarına, sağlıkla...

Hiç yorum yok: