4 Şubat 2008 Pazartesi

Cuma,Cumartesi...

Merhaba, herkese hayırlı,bereketli,sağlıklı bir hafta diliyorum. Ben gene çok yoğun günler geçirdim:) Ablamlar bizde kaldı ya , biraz da sesli günler:)... Annem hep "ellerin kızları annelerinden çıkmaz, işini gücünü görür" diye sitem eder dururdu. Bu kez "ay kızım eşinle, yuvanda Allah sana mutluluk versin "dedi ablama :) Ablam da "ne oldu anne bi daha sitem etme o zaman,ellerin annesi de torunlarına bakıyo"dedi:) Annem çocuklar varken bi yere gidemediği için epey zor günler geçirdi de:)))

Hakkaten yaaa bizden geçmiş sanırım:) Haftada bir gün gördüğümüzde yaramazlıklarını anlamıyormuşuz, meğer Nilü çok çekiyormuş bizim veledlerden:) Hiç sebepsiz biri susuyo biri başlıyor ağlamaya. Bazen ikisi birden:) . Uyku yok zaten, gece daha fazla azıyorlar:) "Hepiniz bakın bi" deyip ordan oraya atlamaları yok mu:) Kafa dayanmıyor seslerine ve hareketlerine:) Gene de ısrarlıyım 3. yeğenimi istiyorum şiddetle ; çünkü çok ballar her şeye rağmen:) Kalabalık aileleri çok seviyorum:)

Cuma günü Ömerimizi doktora götürdü annesi. Sedef çıkmıştı ilkokula başlayınca ilaçlarla sönmüştü, bu sıra çok fazlalaştı:( Doktor "sakın gezmeyin cildiyeci cildiyeci, çocuk psikoloğuna götürün" demiş. Ablam "okula başlayınca oldu" dese de; ben de doktor gibi kardeşi sebebi ile olduğunu düşünüyorum:( Hiç kolay değil ilk göz ağrımızdı Ömer , çok çok seviliyorken, sevgisi kardeşi doğunca bölündü, bir de büyüdü eskisi gibi kucağa alınıp sevilmiyor:( Alperen ise 4 yaşına basacağı halde hala bebek gibi olduğundan, bebek gibi seviliyor. Ne kadar dikkat etsek de olmuyor işte:( Alperen kucaklarda geziniyor. Ömer'in kardeşi ile çok hoş ilişkisi var tepkisini gösteremediğinden, sedefle ortaya çıkmış olsagerek:( Canım Ömerim bilmeli ki, bizde ikisine de yetecek çok bol sevgi var. O bizim ilk göz ağrımız. Hayatta hiçbir şeyi kafaya takmaya değmiyor. Sağlık bir daha bulunmuyor. Bitanem bunları anlayacak yaşta. Bu durumu da atlatacağına eminim ben.

Cuma akşamı Aysel 'e gittik .Nilü bizdeyken kafesten çıkmış gibi oluyor:) Her anını değerlendirmek istiyor:) Benim arkadaşlarımın her daim kapıları açık da bize, gidecek yer bulmakta zorlanmıyoruz Allah'tan:)Nurgül de vardı Aysel de, çocuklar bayram etti:) Bizimkiler pek bi yere gitmediğinden azcık sapıttılar:). Alperen sürekli pantolonunu ve iç çamaşırını indirdi mesela:)))

Cumartesi, biletlerini bir hafta önce karne hediyesi olsun diye aldığım tiyatroya götürdüm yeğenlerimi. 7 çocuk olunca tek başına başa çıkamayacağımdan anneleri de geldi:) Nurgül,Birsen,Aysel ve Nilü... Çocuklar çok mutlu oldu, canlarım benim onların sevinci her şeye değer. Oradan parka gidip, doyasıya oynamalarını seyrettik. Oradan Eyüp 'e geçip karnımızı doyurduk, teras katında bir lokantada. Oradan teleferikle Pier Loti'ye çıktık. Birer çay içtik hepbirlikte. Yürüyerek indik Pier Loti den , tekrar bir parka gidip çocukların bitmeyen enerjilerini çıkarmalarını seyrettik, kağıt helva yiyerek:) Sonra sandalla karşıya geçip bizim evde Türk kahvesi ödülü verdik, biz büyükler kendimize:) Çocuklar çok mutlu oldu, tabi biz de... Havanın yazdan kalma bir günde olması da çok sevindirici idi. Bunu sık sık tekrarlamalıyız da sanırım yaşlanmışız ben çok yorulmuşum akşam 20.00 de bir yattım bi daha kalkmadım:) Bizim Alperen gene gözdeydi:) Kızlar ona bayılıyor, çocuk öpücük manyağı oldu:) Rüşvetçi olduğunu farketip, hepsi ona ne vereceklerini ne alacaklarını şaşırdılar ki, en çok beyimiz onu sevsin:)) Ömerim gelip gidip beni öptü"teyzeciğim büyüyünce de ben seni tiyatroya götüreceğim, yemek de ısmarlayacağım " diyor. Balım yaaa çok ince düşüncelidir,ama ince düşüncenin zararını görmeye başladı:(

Harika bir gün geçirdiğim için, başta çocuklar olmak üzere asıl ben hepinize teşekkür ederim .

Bunu tekrarlayalım:) Sevgiyle, birlikte...

Hiç yorum yok: