14 Ekim 2010 Perşembe

GAP NOTLARI-3:)

YA SABIR!:)
Merhaba GAP turumuzun 3. gününden yazmaya devam ediyorum. Ayyy bitse de normal hayatımı anlatmaya başlasam:) Hayır anlatmazsam da olmaz: ) Onca not almama rağmen hala hatırlayamadığım şeyler oluyor ve Saliha’ya danışıyorum :) Bende bu hafıza varken bu blog sürmenaj olur :))))

Gezimizin 3. günü Urfa’da güneşi doğurup kahvaltının ardından önce Hz. Eyüp Peygamberin sabır makamı olarak bilinen mağarayı ziyaret ettik.Şifalı olduğuna inanılan kuyunun suyundan da içtik gene ruhumuza ve bedenimize şifa umarak.

HARRAN OVASI, KAZANAMADIM SILA PARASI:)
İkinci durağımız Harran. Anadolu ile Mezopotamya’nın ticaret akışları Harran’dan geçtiği için tüccarların uğrak yeri olan,Tevrat’da adı geçen bu merkez aynı zamanda Anadolu’da kurulan ilk İslam Üniversitesi’nin olduğu yer. Farabi gibi bir çok ünlü bilginlerin burada yaşadığı söyleniyor. Dünyadaki üç önemli felsefi ekollerden biri de Harran ekolüymüş. Ayrıca astronomi ilmi de burada çok gelişmiş.Şehrin en yüksek yerindeki höyükte eski mimari eserlerin temel kalıntıları bulunuyor. Sin Mağmedi,Harran Üniversitesi ve Ulu Camii bunlardan bir kaçı.Hz.İbrahim’in Filistin’e gitmeden burada kaldığı düşünüldüğünden ayrıca buraya ‘İbrahim’in Şehri’ de deniyormuş.Harran’ın geleneksel külah biçiminde çatısı olan bindirme tekniği ile yapılmış evleri şimdilerde koruma altına alınmış ve turizme kazandırma çabaları devam etmekte. Biz de ‘Kültür Evi’ adındaki bu evlerden birini ziyaret edip,yöresel kıyafetlerden istediğimizi seçip ,giyinip bol bol resim çektirdik. Bu evlere ve yöresel kıyafetlere bayıldık bizler. Saliha orada ata bindi. Deve bile var valla orada:)

BURASI NERESİ?:)
Harran Urfa’daki son durağımızdı. Daha sonra büyük bölümünün Adıyaman sınırları içinde olduğu Atatürk Barajını seyir terasından izledik. Atatürk Barajı Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük barajı ,dolgu hacmi bakımından da dünyanın en büyük 6. Barajı. Yapımında tamamen Türk işçileri ve mühendisleri görev almış. Yapım aşamasında ölen işçilerin de adlarının yazılı olduğu bir anıt da yapılmış seyir terasına. Bu arada Fırat Nehri üzerine kurulu olan baraj suları gezimiz boyunca hep karşımıza çıktı ve ben her defasında ‘burası neresi’ diye sorup rehberimizi sinir ettim: ) Adıyaman’a vardığımızda öğle saati olmuştu. Önce ‘İskender 85’ adındaki lokantada öğle yemeği yedik.Adıyaman’a özgü meyir adındaki patlıcandan yapılmış çorbayı da tattık. Daha sonra Nemrut’a doğru yol almaya başladık. Karakuş Tepesinde Kommagene krallığının kadınlarının mezarlarının olduğu yüksek tümülüsleri ve boğa, kartal ve aslan heykellerini gördük. Cendere çayı üzerindeki Cendere Köprüsü’ne, karşısındaki yeni köprüden baktık:) Biz bu bakma eylemini hep yapıyoruz:) Oysa baktığıma basmak istiyorum şiddetle ben:)

DÜNYANIN 8.HARİKASINDA GÜNEŞİ BATIRDIK…
Sonunda Nemrut’a tırmanmaya başlıyoruz. Hira Dağına çıktığım için idmanlıyım : ) Zaten dağın bir kısmına kadar araba ile çıkıyoruz. Eee merdiven de yapmışlar,ne var canım oraya çıkmakta:) 2150 metre yükseklikte bulunan Tümülüsü ve heykelleri ile Unesco tarafından dünya kültür mirası olarak koruma altına alınan ve dünyanın 8. Harikası olarak bilinen Nemrut Dağında Kommagene Kralı Antiochos’a ait devasa Tümülüsün anlamının anıt mezar olduğunu da rehberimizden öğreniyorum. Nemrut Dağının Batı ve Doğu teraslarında gün doğumunu ve gün batımını izlemek için her yıl yerli ve yabancı turist akın ediyormuş. Bizim programımızda gün batımı vardı. Dağa çıktıktan bir süre sonra batmaya başlayan güneşi hayranlıkla izledik. Dağın soğuk havasında üşümek bu manzarayı izlemek için feda edilebilecek zoruluklardandı.Yarım günümüzü yese de Nemrut Dağını görebildiğim için çok şanslı hissediyorum kendimi.Aslında bu dağa ait çok not almıştım ama hiç yazasım yok valla:) Benim aklım güneşin batışındaki manzarada kaldı doğrusu: ) Güneşi devirince Adıyaman’da konaklayacağımız Bozdoğan Otele doğru yol aldık ki uzun virajlı yollarda bol bol şarkı türkü söyleyip neşelenmeyi ihmal etmedik. Hotel salonlarının birinde o akşam kına merasimi vardı, biz de izledik , hatta kına bile verdiler :) Böylelikle 3. Günümüz de sona erdi. 4.günümüzü anlatacağım yazımda buluşmak ümidi ile:) Esen kalın…

Hiç yorum yok: