20 Ekim 2010 Çarşamba

İki şekerli ,bir sade:)

Merhaba, gerçek dünyaya döndüm sonunda:) Valla gezerken ,yazarken yorulduğum gibi yorulmadım:) Hatta hiç yorulmadım ama görev addettiğim (!) yazma işleminde çok efor sarfettim:) Resmen yazı dizisi (!)yayınladım yaw:))) Günlerime gelince söz verdiğim gibi özet geçerek geçiştireceğim,ama sadece bu seferlik:)) Her zaman bunu benden bekleme günlükcağazım:) Sukut-u hayale uğrarsın söyleyeyim:))))

Döndükten sonraki ilk hafta Salı (5 Ekim) günü evlendiğinden beri izin günleri bize uymadığı için "hayırlı olsun" demeye gidemediğimiz kuzen Ali 'ye gittik annem, teyzoş, Rukiş, Ülkü, Saliş, Eyüp ve çocuklar ile:) Evet bunca kişi bir arabaya doluştuk ve fasıl eşliğinde İst'un kötü trafiğinde sürünerek ama keyifle gittik geldik:) O uzun yola ve trafiğe bir "hayırlı olsun" demek için gidilir mi yaw:) Şaka bir yana Gönül'ü veAli'yi özlemişiz kuzenler bir arada güzel bir akşam geçirdik. Nilü'de geldi oraya ,dönüşte arabada o da vardı:))))))

Teyzoş doktor kontrolleri için bir kaç gün bizde kaldı. Babamın tv izlerken çıt çıkmamasına rağmen "sus" demelerinden öyle rahatsız oldu ki durup durup "ben melek gibi adamı mı boşadım aceba" diye iç sesini dillendirdi:)))))

9 Ekim Cmt günü Arzu ablama geçmiş olsun ziyaretinde bulunduk annem ile. Elmas,Neşe hala,Necmiye yenge ve Necla yenge de vardı.Arzu ablacığım bizi çok korkuttun Rabbim bu korkuyu bir daha yaaştmasın,seni çok seviyorum. Aynı akşam Annemin dayı kızı Ayşegül'ün nişan merasimine katıldık babam ve annem ile.

Bir akşam İclal'de kaldım ve barıştık:) Tiyatro sezonu açıldı ya gönüllü tiyatro sponsorum bu sene:). Dostluğunu ve tiyatroyu kaybetmek istemedim:) Şaka bir yana İclal seni çok seviyorum,küs olmaya haklı da olsam dayanamadım:) Bende yaş ilerledikçe mız mız ,huysuz bir kadın mı oluyorum ne:) Hafazanallah...

Bir akşam da maaile yemeğe kuzen Savaş'ın davetlisiydik. Eşi Muteber harika mamalar hazırlamış bize,teşekkür ederiz ellerine sağlık,kesenize bereket...

Geçen hafta Cumartesi günü eski komşum Gönül ablada buluştuk yine eski komşularım Figen ve annesi ,Selma abla,Hatice abla ile birlikte. Onları çok özlemişim orta yaş üstü kadınlarla ancak bu kadariyi anlaşabilirim yaw ,ne güzel vakit geçirdik birlikte. Aynı gün Fatma'ya uğradım Ülkü oradaydı bir tatlı yiyimlik de onda oturdum:) Yine aynı akşam Nilü'ye gittim "geçmiş olsun" ziyaretine. Fakat ben hasta oldum orada bir yatakta ben bir yatakta o yattı ertesi gün:) Hala hastayım efendim astım bronşitim nüksetti de. Beni sevdi galiba sık sık geliyor ziyaretime kör olasıca:) Pazar günü aynı zamanda ilk göz ağrım Ömerimin doğum günüydü. Babası revire benzeyen evden çocuğu kaçırıp cep telefonu hediye almış ve sinemaya götürmüş. Sönük geçen doğum gününü bu hediye unutturdu Ömerime. Çok küçük yaşı telefon için ama devir değişti maalesef:( Okuldan dershanaye gittiği için Nilü meraklanıyormuş ve gerekiyormuş artık. Eskinin lüksü şimdinin ihtiyacı oldu iyi mi. Ay ben yaşlanıyorum yaaaa:( Eskiden de söz ediyorum ya eyvahlar olsun:)) Akşam birlikte pasta kesip afiyetle de yedik Ömer şerefine:) Ömerim iyi ki varsın teyzeciğim,seni çok seviyorum ,çokkk...

Dün akşam da İcloş ile tiyatroya gittik . İkimizin de heyecanı görülmeye değerdi:) Bu sezon izlediğimiz ilk oyun olan 'Bedensiz Kadın' öyle beğenimizi kazandı ki çıtayı yüksek tutup başlamamız avantaj mı olacak hepbirlikte göreceğiz:) Kritiği başka yazı konum:) Şimdilik bana müsaade,iki şekerli,bir sade:)))

Hiç yorum yok: