10 Eylül 2007 Pazartesi

KIPRAŞMAYIN!...


Kim mi?Otobüsde oturabilen şanslı ama düşüncesiz yolculardan bahsediyorum.Biz ayaktaki zavallı yolculara kıpraşarak ne büyük eziyet ettiğinizin farkında mısınız?
Bütün gün yorgunluktan bitap düşmüş ve ara duraklarda binip ayakta yolculuk yapmak zorunda olan bizlere ne yaptığınızın farkında mısınız?Ayakta dururken fildir fildir eden gözlerim hep inecek bir yolcu arıyor. Kıpırdayan her yolcu gördüğümde "işte şimdi inecek "diye kalbim atıyor heyecandan .Sonra bakıyorum ki inmiyor.O anki hüsranımı anlıyor musunuz. Her poşetinizi kırıştırışınızda ve kıpraştığınızda hemen atılım yapmaya ve yerinizi kapmaya hazırlanıp ,sonra da hayal kırıklığına uğruyorum.Öyle anlarda size nasıl kızdığımı tahmin edebiliyor musunuz.BiR de kapıların üstündeki duracak ışığına bakma çabalarımız var.Işık yanıyorsa yolcu iniyor demektir. Bu da oturabilme ihtimali var demektir.
Geçen gün kızkardeşim otobüste yukarıda anlattığım haldeyken bir yolcu şoföre Cevizlibağ 'a kaç durak olduğunu sormuş.Radarları açık olan kardeşim de bunu duyar duymaz en arkada olmasına rağmen insanları yararak Cevizlibağ'ı soran kişinin yanına gidip Cevizlibağ'da inmesini hasretle beklemiş:) ve zafer...
Otobüslerde en güzel andır bu.Kalkanın yerine oturmak.Bir gün benim de başıma geldi.Şoföre, Merter'i soran turist yolculara yapıştım:) Merter'e geldiğimizde Şoför unuttu tabi hemen onlara " burası Merter" dedim.Turistlere iyi davranmak görevimiz di mi ama:) onlar da "tenks" dediler ben de onlara "asıl size tenks " dedim:)))))
Neyse uzatmayayım netice itibari ile ayktaki garip insanların duygularını sömürmeyin ve otobüste oturan şanslı insanlar lütfen KIPRAŞMAYIN...

Hiç yorum yok: