17 Eylül 2010 Cuma

İYİ Kİ VARSINIZ!

Merhaba,Pazartesi günkü önce kendimi bizzat kutladığım doğum günüm, "teknoloji çıktı mertlik bozuldu" diye yakındığım bir kutlama merasimi ile son buldu. Evet, hemen bütün dostlarım kutladı ama ya sms ile , ya msn den, ya da faceden. Oysa o gün işe geç kaldığım halde üşenmeden çok şık olmaya çalışmıştım ben, bir sürpriz umarak. Her yıl "doğum günü kutlamalarını sevmiyorum" diye uyardığım yakınlarım ,bu uyarıma rağmen mutlaka kutlarlardı çünkü. Meğer ben doğum günümde hatırlanmaktan hoşlanıyormuşum. İş yerimde bir hareket olmayınca eve gittim, annem mutfaktaydı, bu kez de evde bir sürpriz bekledim ki gene yoktu.O gün Salih'in çalıştığı cafedeki Asu'nun da doğumu aynı güne rastlayınca tebrik için onu aradığımda Salih'in ona pasta aldığını öğrendim ve içten içe bozuldum hatta kıskandım sanırım:). Asu en güzel jestlere layık elbette ,bu bana yapılmayana bozuluşumdandı:) Babam yemekte doğum günümü kutladığında doğumumdan bahsetti, bir Ramazan günü Cerrahpaşa'da gelmişim dünyaya. Hiç yormamışım onları, çabucak gelivermişim:).Fırlama mıyım neyim:) Babam bunlardan bahsederken hatırlanmayışımın burukluğu ile "keşke gelmez olaydım" diye iç sesimle isyan edip durdum:) O akşam Saliha ben uyuduktan sonra eve geldi. En çok ondan bekliyordum kutlanmayı. O kutlamalara çok önem verir zira. Hatta saat 00,00 oldu mu ilk o kutlar herkesi. Geçmiş doğum günlerimi unutamıyorsam,sayesindedir. Bu kez ilk kutlayan canım kuzişim Rukiş oldu. Saliha ise , doğum günümün ertesinde faceden bir kutlama mesajı yazdı sadece. Biz hala küsüs kardeşimle, fakat küslüğün etkisi yansımazdı bizde böyle şeylere. Bloğumda okuduğunuz gibi biz konuşmasak da hep biraradayız, birlikte gezer, hatta bazen birlikte uyuruz:) Sanırım en çok onun tutumu beni üzdü. Düne kadar bende uzun zamandır zaten mevcut olan melankolik hava nasıl arttı anlatamam:)

"Yıllar geçtikçe kıymetleniyor doğulan günler. Beklemeye başlıyor, bir önceki yıla göre kaç kişinin hafızasında yer edildiğini düşünüyor insan, aranmak istiyor, gülmek istiyor, komik cümleler, neşeli sesler, bilmiyormuş gibi davranacağı sürprizler bekliyor insan. Kim inkar edebilir bunu şimdi? Çünkü yaş ilerledikçe , yanında, yakınında olanları bilmek,görmek istiyor insan,gerçekleri görmek istiyor"

Bu cümleler bir blogtan alıntı. Çok harika bir yazıdan sadece birkaç cümle. O gün durmadan okudum "İyi ki doğdum mu? başlığı altındaki yazıyı. Ne çok düşüncelerimle özdeşleştirdim bu cümleleri.

Çarş günü arkadaşım Rukiş aradı. Sesi kötüydü "ne oldu" dedim , "canım sıkkın" dedi, "anlat" dedim "şimdi müsait değilim yarın buluşlalım mı hem sinemaya 2 bilet aldım birlikte gireriz " dedi. "Tamam" dedim ve dün sözleştiğimiz gibi Rukiş ile buluştum. Buluşmadan önce komşu şirkette çalışan Saliha ile durakta rastlaştık,arkadaşı ile buluşacağını söyledi. Şişhane'ye kadar birlikte gittik ve ayrıldık.Rukiş ile buluşunca bir an evvel wc sini kullanmak ve acıkan karnımı doyurmak için bir yere girmek istiyordum ki Rukiye ısrarla İstiklal'de yürümek istedi. Hatta öğretmen evinde yiyelim yemeğimizi dedi. Çalıştığı yer öğretmen evine çok yakın olan Salih'i görmek istediğini söylediğinde "ben ona gıcığım facede tartıştık görmek istemiyorum" desem de "ben göreyim çok özledim" diye götürdü beni. Gider gitmez de Salih ile facede kaldığımız yerden başladım tartışmaya:)) Salih ısrarla "bi dakka gelsene abla" diye içeri çekmek istedi beni. 2. ısrarının sonunda jetonum düştü ve "ne var sürpriz mi var" dedim:)

Geç kalmıştım, geç kalmışlardı:) Bazen geç gelen şey daha kıymetli, daha tatlı olur ya işte benim bu yılki doğum günüm de çok tatlı bitti:) Kapıdan baktığımda en sevdiğim arkadaşlarım ,kuzenlerim ve kardeşlerim hep bir ağızdan "iyi ki doğdun" dediğinde hüznümü,sevincimi ve hayretimi anlatmama gerek yok sanırım:) Şaşkınlıkla bakarken gördüğüm her simayı seçtiğimde "aaa şu da burda" diye sevincimi katlayan Nurgül, Aysel, kuzen Rukiş, kuzen Ülkü ve kuzeni Fatma ,ilkokul arkadaşım Fatma( ki onun da doğum günü o gündü,kutlu olsun arkadaşım,gelişin çok anlamlıydı), lise arkadaşım Fatma, Nilü, Saliha, Hilal, Aylin, Gülay, Elmas, kuzen Ayşe ve Ahmet, Nurcan, Zeynep, komşu iş arkadaşım Saliha ile Nilüfer, Deniz, Birsen, beni sinemaya götürecek olan dershane arkadaşım Rukiş :), canım kardeşim Salih hepinizi çok seviyorum, hepiniz canımsınız ve iyi ki varsınız. Her ne kadar yaşlanıyor olmaktan mı,yoksa melankolizm akımından çıkamamaktan mı bilmem bu sıra sitemime muhatap olsanız da her daim dediğim gibi siz -ve Saliha'nın ya ulaşamadığı, ya da mazereti sebebi ile gelemeyen- canım arkadaşlarım hayatımdaki en büyük değer ve talihsiniz. Hazinemi sorsalar ailem ve dostlarım derim tereddüt etmeden. Bundan daha değerli bir hazine mi olur insan hayatında. "İnsan oğlu nankör" sözü boşa söylenmiş bir söz değil maalesef. İşte bazen nankörleşiyor ve değerlerimi unutabiliyorum. Hatırlattığınız için binlerce kez teşekkür ederim sizlere. Ama en çok Saliha'ya...

Evet bu organizasyonun da baş kahramanı Saliha'imiş. Evet hala küsüs. Evet hiç bir zaman bu küslükten memnun olmadım, hatta bana çok sıkıntı veriyor. Evet ilk kez inat ettim . Evet gururuma yeniğim. Fakat en büyük "EVETTTT" cevabım :"Dünyadaki en değerli varlığım kardeşlerim" oluşuna dair, her daim... Evet onu, Nilü'yü ve Salih'i çok ama çok seviyorum. İyi ki varsınız canım kardeşlerim, iyi ki dünyaya getirdiniz beni ve kardeşlerimi canım anneciğim ve babacığım. Elbette iyi ki yarattın bizi sevgili Allah'ım. En büyük teşekkürüm Sana. Sen bana bütün bu güzellikleri bahşeden Allah'ım sana sonsuz teşekkür ve şükür...

2 yorum:

Hamiyet Akan dedi ki...

EVEEEEEEEEET iyi ki varsın ve iyi ki benim arkadaşımsın :)
Öpüldün minik serçem...

Sudamlam dedi ki...

ne güzel yaa :)) gerçek bir sürpriz olmuş :)) dostlar güzel, değerini bilmek lazım...