23 Eylül 2010 Perşembe

Ömrüm uzun olsun,en az yazılarım kadar:))

Merhaba, hafta ortasında ne çok biriktirdiğim şeyin olduğunu farketmem, yazılarımı uzun tutmamam için vesile olur mu ,yazı bitince göreceğiz artık:) Zira klavye canavarı olduğumu kabul edecek kadar kendimi bilirim:)

Ben iyi miyim? Sanırım iyiyim, sürpriz doğum günü kutlamasından beri. Hatırlanmak,dostlarımı bir arada görmek ve pek tabi hediyeye boğulmak iyi geldi çatlamış ruhuma:)

Dün akşam kuzen Engin ve eşi Sevinç geldi bize. Yoğun çalıştıklarından ve uzakta oturduklarından çok nadir görüştüğüm kuzenlerimin, tek izin günlerinde bizi görmek istedikleri için nasıl sevindim anlatamam. Fakat geliş amaçlarının doğum günümü kutlamak olduğunu öğrendiğimde daha da sevindim ve mahçup oldum. Canlarım benim yaaa bu nasıl bir inceliktir böyle. Bir de hediye almışlar, onca yolu aşıp gelmeleri en büyük hediye oldu oysa benim için. Bu vesile ile Yiğit'i bol bol sevmem de ekstra mutluluktu. Çok teşekkür ederim Enginciğim ve Sevinçciğim,sizi çok seviyorum.


Salı akşamı bugün hastaneye yatıp,Cuma günü ameliyat olacak olan canım arkadaşım Ayşe'ye moral olsun diye toplaştık Elmas, Deniz, Saliş, Ayşe'nin ablası Esra ve yeğeni Yağız ile. O gün Ayşe'nin günüydü ne isterse onu yapacaktık ki Güngören'de kebap yemek istedi. Seve seve isteğini yerine getirdik:) Önce midelerimizi keyiflendirdik, sonra da Etiler'deki Kahve Dünyası'na gidip keyfimizi taçlandırdık:) İki farklı mekanda, hep aynı olan bizler bol bol neşelendik durduk:) Beni bir başka buldular dün kızlar. Çok özlemişler dünki halimi, "ne olur hep böyle kal, hep neşeli, hep gülümseyen, hep kendin gibi" diye yalvardılar resmen:) İyi de herşey Ayşe içindi. Onun moral bulacağı bir günde ben başka nasıl olabilirdim ki. Tabi ki en şakraban halimleydim :) Dün gece, geçen hafta Salı günü aldığım "Yüzyıllık Yalnızlık" adlı kitabımı da bitirdim. Maşallah bana:) Kitap kritiğini daha sonra yapacağım:) Lütfen bu hızla kitap okuma eylemime devam edeyim yaa. Bu sene (Yaprak Dökümü haricinde,belki onun bile fragmanları ile yetinirim:)) dizi izlememeye dair aldığım kararı şimdiye dek uygulayıp,o saatlerde kitap okudum. İnşallah kararım daim olur ve ben vaktimi boşa harcamış olmanın sancısını artık çekmem. Amin...

Pazartesi akşamı evdeydim. Kitap okuma eylemim sürdü tüm akşam.

Pazar sabahı Fatma ablanın davetlisiydik Rukiş ile kahvaltıya. Teşekkür ederim Fatma ablacığım davetin ve hazırladığın güzel mamalar için . Eve döndüğümde Yeliz bizim evde iş yapıyordu:) Annem Medişko'ya gitmiş, bize de evi temizlememizi salık vermişti:) Yeliz Medişko'ya gitmek isteyince bize yardım etti ; ki işimizi çabuk bitirip gidelim:) Nurcan kahve içmeye uğramış, o da yardım etti sağolsun:) Dört koldan işe girişince akşam üzeri işleri bitirip Medişko'ya gittik:) Öncesinde biraz mağaza gezdik. Medişko'da Kamile ve Müjgan da vardı. Medişko bizim gideceğimizi duyunca hemen bazlama açmış , harikasın Medişko seni seviyorum,ellerine sağlık. Çocukluk arkadaşımız Kamile ile eskilerden konuşup bol bol gülüştük durduk. Dönüşte Yeliz, Saliş ile semt meydanında kahve içtik, Deniz de katıldı bize.

Cumartesi günü liseden arkadaşım Ayşeciğime kahvaltıya gittik Fatma,Sevin ve Kübra ile. Mayıs tatilimde sakın ben gelene kadar doğurma dememe rağmen, beni dinlemeyip Ahmet Emin bebeği dünyaya getiren Ayşe'yi ve bebeğini görmek ancak o güne nasip oldu:( Mahcuptum,çok istememe rağmen bir türlü gidememiştim. Ahmet Emin bebek tahmin ettiğim gibi öyle tatlı,öyle harika ki bayıldım. İnşallah onu en güzel şekilde yetiştirmeyi nasip eder Allah, Ayşe'ye ve eşine . İnşallah güzel ve mutlu bir insan olur her daim. İnşallah hayat serüveni hayırla dolar. Bu grup beni çok keyiflendiriyor. O gün de keyfime diyecek yoktu. Sizlerin yanında kendimi çok iyi hissediyorum kızlar yaa. Bu kez tam kadro toplaşamasak da siz bana çok iyi geldiniz. Sizi görmek çok güzeldi. En kısa zamanda yine toplaşalım. O gün Sevin her zamanki inceliğini gösterip beni yine mahcup etti. Küboş ile doğum günüm için pasta almış ve yine sakın alma dememe rağmen hediye almış:( Bir gün dahi Sevin'in hediyelerine normal insan gibi teşekkür etmememe rağmen almaya devam etmesi de güzel yüreğindendir:) Sen öğrencisin neden alıyorsun diye her defasında paylamama rağmen söz dinlemez bir gönlü zengindir kendisi. Sevinciğim, o zengin gönlünün kıymetini bilecek bir eniştemiz olur inşallah. Seni çok seviyorum, hayatımda iyi ki varsın,çok teşekkür ederim sana. Ve elbette Küboş'a ve Fatmam'a... Son teşekkürüm de Ayşeciğime , bizleri ağırladığın için, hayatımda olduğun için teşekkür ederim sana arkadaşım. Aynı akşam Harbiye Cemil topuzlu Açık Hava Sahnesi'nde ücretsiz oynanan İBB Şehir Tiyatrolarının Devr-i İstanbul adlı oyununu izledik Eyüp, Ülkü, Fatma, Rukiş,Murat ve Fatma abla ile. 2. kez izlediğim oyundan aynı keyfi almama rağmen bazı izlenimlerimi aktarmak için kritiğini daha sonraya bırakıyorum:) Tiyatro çıkışı Rukiş'de kaldım. Arkadaşımla dertleştik bir güzel:)

Cuma günü İstiklal'e gidip dolaştım .

Perşembe günü özel bahsettiğim Salih'in çalıştığı cafede doğum günümü kutladık can dostlarımla:)

Çarşamba akşamı Yeliz eşinin şehir dışından arkadaşı geleceği için bizde kaldı. Aman yarabbim o nasıl misafirdi yaaa:) Sanki bunca yıldır çat kapı girişimizin hıncını almak için hususi gelmişti:)) İstediği kanalı açtırdı,çay, çekirdek, meyve , su ,vs . servisleri emrederek yaptırdı:)) Yatağını açtırdı ,ses çıkarmamamızı ve ışık açmamamızı yine emir kipiyle buyurdu:) Daha neler neler:) Bir daha Yeliz bizde kalmak isterse evde yokuz:))

Salı günü İstiklal'i çıkıp dolaştım . Malum üzgün ve süzgündüm:) Akşam eve geldiğimde ilk hediyemi Yelizciğim verdi bana. Bak bakayım olurmu dediği şey anneme olacağından bozulsam da:) bu inceliği için kendisine çok teşekkür ederim. Tüm kabalıklarına rağmen seviyorum ben bu kızı:))))

Pazartesi günü doğduğum gündü:) Ay bıktınız di mi bu günden:) Haklısınız kabak tadı verdim:) Bahsi kapatayım ama hediyeler gelmeye devam edebilir,hiç bir mahsuru yok:))))) Canım anneciğim ve babacığım sizlere beni dünyaya getirdiğinizve yetiştirdiğiniz için sonsuz teşekkürler...

Günler bitti de yazı kısa olmamış:))) Yok yaaa ben uslanmaz bir yazı severim,yapacak bir şey yok:))) allahım yazılarım kadar ömrüm de uzun olsun hayırlısı ile. Amin...

Hiç yorum yok: