1 Eylül 2010 Çarşamba

Ramazan'da 3 hafta blançosu...

Merhaba, 3. hafta da gitti Ramazan'dan. Bitiyor olmanın burukluğu sardı dört bir yanımızı. Mucize ay , mubarek ay, son 130 yılın en sıcak yazına gelmiş olsa da , zorlasa da harikaydı Ramazan'ı yaşamak. Yaşayabildik mi, işte orası Allah'u alem. Yaşananlara gelince:)

Dün akşam iftar soframızın konukları annemin kuzeni Durdu abla, Neslihan, Emine, Apdullah , Ömer bebek ve Eyüp idi. Misafir davet ettiğimiz günler benim için biraz yorucu geçiyor. İşten çıkar çıkmaz eve gidip annemin hazırladığı mamaların son rutuşlarını yapmak, salataları yapmak ve sofrayı hazırlamak benim işim. Sonrasında da tüm servisler ve bazen sahura kadar süren mutfak temizliği işi:) Elbette emeğin en büyüğünü annem veriyor. Özellikle bu sıcaklarda hele hele oruçken mutfağa girip yemek hazırlamak çok zor .Allah anneciğimin ve tüm ev hanımlarının yardımcısı olsun.Amin...

Pazartesi günü Zafer Bayramı dolayısı ile izinliydim. İznimi evde temizlik yaparak geçirdim:) Sanırım annem resmi tatilleri benden çok seviyordur,zira en çok onun işine yarıyor:) Akşam ise hem akrabamız hem semtimizin pastacısı hem de Pastacılar Derneği'nin başkanı olan Hür'ün dernekleri adına verdiği iftar yemeğine katıldık Elmas,Deniz ve Saliha ile. Yemek sonrası İstiklal'de mağaza gezip,Tepebaşı'nın eşsiz Haliç Manzarasını izleyerek kahvelerimizi içtik.

Pazar günkü iftarımızı kuzen Dilek'te açtık annem, babam, Saliş, Ayşe halam, Savaş, Muteber,Nigar abla ve Mustafa ile. Kuzen Dilek'e evinin uzaklığından dolayı ilk kez gittim. Gidişimize nasıl sevindiklerini anlatamam. O sevince uzak muzak demeyip sık sık gitmek lazım. Akrabalarımla olmak keyif verici, o gün de çok keyifli geçti .Organizasyonu yapan anneciğime teşekkür ederim. Akraba ilişkilerimizin sürekliliği onun sayesinde olmuştur hep. Koca tarafına bu kadar değer veren bir gelin de az bulunur:) Gerçi babamın sülalesi annemi 'kızları' , babamı 'el' görüyorlar:) Hakettiği değeri alması da güzel birşey:)

Cumartesi günü şükür ki kendimle başbaşaydım:) Yalnızlığı hiç sevmeyen biri olarak yalnızlığı özlemişim. O gün annemler teyzemdeydi, ablam görümcesine gidecekti ve daha bir dolu insan beni davet ediyordu. Bu kadar ilgi de insanı hüzünlendiriyor. Anneme Nilü'ler ile gideceğimi, Nilü'ye annemlerle gideceğimi söyleyip atlattım ve sonunda evimize gelip , evin yalnızlığının tadını çıkardım. Ağlamak, tad çıkarmaksa tabi:) Şaka gibi ama evde ağlayacak köşe yok:( Melankoli mevsiminden çıkamayan ben, içimdeki sıkıntıyı da bir türlü atamadım. Mubarek günlerde duanızı beklerim dostlar. Eee her zaman mutlu mesut olunmaz ya; kısa olmasını ümid ettiğim bir süre de bu mevsimde yaşlanayım bakalım. "Lutfun da hoş ,kahrın da ..."

O gece benim yalnızlık kısa sürdü:) Elmas geldi ve aldı beni. Birlikte Eyüp'e gidip Saliha ve Nurcan ile buluştuk. Onlar bir cafede otururken ben Eyüp Camii'nde vakit geçirdim.Onca kalabalık içinde yalnız olmanın keyfi de camide çıkıyor. Daha doğrusu Allah ile başbaşa olmanın keyfiyeti. Bunu sık sık yapmam gerektiğini hatırladım. Sahur saati yaklaşırken kızların yanına gittim ve her zamanki sahur mekanımıza gittik.

Cuma günü Nilü'ler ve Birsen abla ile Seyithan konuğumuzdu. Alperen beyimiz tüm aile fertlerimize resim yapıp oruç hediyesi olarak getirmiş. Teşekkür ederim canım yeğenim. O gün bir başka havalıydı beyimiz. Saat takmış, bahçıvan izci pantolonu giymiş, şapka ve çanta takmış:) Duruşu bile artist , bu çocuk büyüyünce ne olur yaw:) Ne olursan ol hep mutlu ol inşallah... O gün çocukluk arkadaşımız Birsen abla ile eskileri, yenileri konuşup bol bol özlem giderdik. O gece ben yeğenlerime doyamayıp Nilü'ler de kaldım.

Perşembe günü Aysel'in davetlisiydik Nurgül,Saliş,Nazlı, Birsen ve çocuklar ile. Aslında Aysel sadece davet etti sayılır.Bizleri ağırlayan Birsen oldu:) Böyle dost her eve lazım. Aysel çalıştığı için erkenden gelip yemekleri hazırlayan oydu. İftar saati gelen Aysel'e sadece sofraya buyur etmek düştü :) Ki buyur etmese de biz buyururduk:) Kızlar sizleri çok seviyorum, sizlerle olmak büyük keyif. Çünkü harika naz çekiyorsunuz:) Benim iftardan önceki huysuzluklarıma ve iftar sonrası masaj yaptırmalarıma, çay tazelettirmelerime kimse dayanamaz:) Gerçi ben de herkese yapmam, kıymetinizi bilin:P

O gün gündüz iş yerime gelen süpriz konuklarım beni çok mutlu etti. ABD'de yaşayan ve yıllardır görüşemediğimiz Birsen abla ve oğlu Seyithan geldi. Birsen abla bizim mahalleden çocukluk arkadaşımız. Annesi Yaşar Hanım , Rahmetli Berk Bey ve Birben abla ile dostluğumuz araya mesafeler girse de hep baki kalmıştır. Seyrek de olsa her geldiklerinde görüşmek için fırsat kollarız. Fakat Birsen ablanın gelişi ani oldu bu kez ve Ramazan aynına denk gelişinden dolayı görüşmek de epey zor oldu. Blançomu görüyorsunuz her gün dolu:) O sebepten Aysel'den izin alarak ,onlarla az oturup Birsen abla ile Eyüp'de buluştuk o akşam. Feshane'de İbrahim Sadri ve Yücel Arzen'in konserini izlettirmek istemiştim Birsen ablaya ; maalesef o gün şansımıza pek de beğenmediğim Mısır Esintileri adlı gösteri vardı. Sanırım yanlış bilgi edinmişim:) Saliha beğendi Allah'tan yoksa yapmadığını bırakmazdı :) Hala alay ediyor "Yücel Arzen'e gittik ,dans izledik" diye:) Ramazan ayı dolayısı ile capcanlı olan Eyüp Sultan'ı gezip her zamanki Medrese bahçesinde çaylarımızı yudumlayıp,hasbihal ettik.

Çarşamba günü Ayşe halamın davetlisiydik Annem,babam,Savaş, Muteber ve kız kardeşi Derya,Emre ve eşi Fatma ile.Kuzenler bol bol muhabbet ettik. Yetinmeyip Emre,Fatma ve annemle semtimizin meydanındaki bir cafede çay içtik.

Aman Allah'ım bu ne böyle. Bu kadar uzun olur mu bir haftanın özeti. Yok yok ben böyle uzun uzadıya anlatırsam kısmetimi kaparım:) Gözü korkar okuyanın yaw:) Sevgili taliplerim bunlar herkesin yaşadığı sıradan şeyler:) Sadece başak burcu olan ben,ayrıntıya düşkünüm:) O sebepten yazı uzun oluyor:)))

Bizim köyde bir söz var "Ha bir duravar" diye :) Otur oturduğun yerde demek gibi bir şey sanırım:) Şimdi babannem yaşasaydı bunu derdi bana sanırım:) Peki sustum ,duravarıyorum:)))

SEVGİYLE KAL HAFTALIKCAĞAZIM:)

1 yorum:

Hamiyet dedi ki...

Sen duravar maaaa :) Ben seviyorum senin yazdıklarını okumayı daha doğrusu hayatını didiklemeyi :) Bazen yorum yazamasam da gelip iyi didikliyorum ha :)

Haftalık yaz, günlük yaz, aylık yaz, senelik yaz ne yazarsan yaz Hamiyet okur :) Kocaman öpüldün akide şekeri...