
Kitabın konusuna gelince:
Romanın konusu yazarın çocukluğunu anlatmak isteyişinden doğmuş. 2 yılda kitabı yazdığını söyleyen yazar, 16 yılını bu kitabı düşünerek geçirmiş. Bu kitapta kalabalık bir aileyi, o kalabalıktaki yalnızlıkları, tarihin tekerrürden ibaret oluşunu, genlerin insan kimliğindeki rolünü, takıntıların verdiği zararı, şehevi arzuların doğurduğu kötü sonuçları okudum ben. Aslında bir dolu şey düşündüm okurken. En çok düşündüğüm ise "bu kitabı nasıl yazdı bu adam aceba" sorusu oldu:) Kurgusu zor,karışık,anlatımı farklı ,ilginç bir kitaptı çünkü.Sonra da hayretime şaştım:) "Adam Nobel ödülü almış, boşuna mı" diyerek:) Kitabın arka yüzünde yazar "Kitaplarımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız." diye yazmış. Kitabı okurken bu cümleleri hatırlayıp çok ürktüm. Çünkü kitapta asla tasvip etmeyeceğim,olmasını asla istemeyeceğim bir dolu olay da vuku bulmuştu. Eeee hayatta acı gerçekler de var maalesef.
Velhasıl-ı kelam okuyabilirsiniz , benden geçti bu kitap:) Ama önce hayatınızı okuyun dostlar. Okuyabilirsek şayet, anlayabiliriz. Anlayabilirsek şayet,anlamlandırabiliriz. Okumak, bakmak değildir. Okumak, farkına vararak yaşamaktır. Yaşanası güzel günlere...
1 yorum:
Webmaster cok tesekkurler...
Selamlar Melek
Yorum Gönder