19 Şubat 2010 Cuma

Acı, saklandığı yerden çıkıp "cee" dedi:(

Merhaba, bunca yoğunluğa rağmen ciddi anlamda depresif olduğum, hayatımda melankolinin üst seviyede olduğu bir hafta yaşıyorum. Uzun zamandır ilk kez kendim için ağladım,ilk kez kendime acıdım ve canımı acıttım. "Meşguliyet üzüntüyü azaltıyor" sözüne hep inanmış biri olarak bu haftaki ruh halimle "azaltıyor ama acı girdiği yerde saklanmaya devam ediyor" cümlesini de inandıklarımın arasına alıyorum. Bu düşünceme sebep acılarımın çok uzun zamandır saklandığı yerden çıkıp bana "ceee" demesi oldu.

Dün akşam İclal ile "Merhaba,Hoşçakal" adlı tiyatroyu izledik Reşat Nuri Sahnesinde. Bir biletim kaldı. Şubat ayını çok yoğun geçirdim ama Mart ayında duravarıp,ders çalışmaya çalışacağım.

Çarşamba akşamı Birsen'in annesine gittik Nurgül ve Aysel ile. Birsen 'in çocuğunu sevmeye doyamadım. Yeni doğmuş bebekteki koku bir mucize olsagerek. Öyle muhteşem ki; onu uyurken bile seyretmek harika bi şey. Bu duygu kendi çocuğum olsa nasıl olur diye düşündürttü gene bana. Belki de hayatımdaki bu eksikliği Ahmet bebekle farketmem de canımı acıtanlardan biri oldu.

Salı akşamı da yine İclal ile Küçük Sahne'deki Ful Yaprakları adlı oyunu izledik. Oradan da Birsen'in bebeğini görmeye gittim. O gün Beyza rahatsız olur diye içime sine sine sevememiştim Ahmet bebeği. Ertesi gün kalabalıkta kaynıyorumdur diye doyamasam da bol bol sevebildim. Birsen'in annesinde o gün halam ve kuzen İsmail de vardı.

Pazartesi akşamı evdeydim.

Pazar günü bahsettiğim üzre Konya'daydım.

Cumartesi akşamı gittik Konya'ya, gündüzünde Ülkü'ye kahve içmeye gittik,Zübüş teyzem oradaydı gitmeden görelim diye.

Cuma akşamı da hayli morelsiz olan ve zor zamanlardan geçen Zübüş teyzeme morel vermek amacı ile Belgüzar teyzede toplanıp Belgüş, Ayşe, Ertan, Saliha, annem, Ülkü, Fatoş abla, Özgül ve Zübüş ile bir cafeye gittik. Ayşe pasta yaptırdı üzerine de "Seni çok seviyoruz,üzülmeni istemiyoruz" yazdırdık. Orada ışıkları söndürtüp ,pastayı getirtdirince teyzem çok şaşırdı ve sevindi.

Perşembe akşamı bahsettiğim üzre İnci Çayırlı konserindeydik. Konser çıkışı Eyüp ve Ülkü ile bize geldik. Zübüş teyzem de o gece bizdeydi. Birlikte kahve içmeye gittik geç vakit. Yine teyzemi ferahlatmaktı amaç...

Çaşamba akşamı evdeydim.

Salı akşamı yine bahsettiğim gibi Cevahir Sahnesi'nde "Kredi Kartı,Vak'aaa" adlı oyunu izledik Elmas ile. Oradan da birlikte kahve içtik.

Pazartesi akşamı evdeydim.

Hemen hemen her günüm dolu olmasına rağmen nasıl oluyor da içim acıyor bilmiyorum, içimin acıdığını söylemeye de utanıyorum:( Ama acıyor işte. Her zaman böyle olmuyor hatta yazdım ya çok uzun zamandır canımın acımasını unutmuştum. Neyse her zaman hayatın güllük,gülistanlık olmasını beklemem hata olur zaten. Acısına da "eyvallah"...

3 yorum:

bir güzel çift dedi ki...

seni okumak hep keyif veriyor bana ama son cümlelere takılıp kaldım.her günümüz aynı olup her günümüz mükemmel olacak diye bir şey yok.herkesin var kıyısında köşesinde kalmış içini acıtan,canını sıkan,keyfini kaçıran şeyler...keşke olmasa ama var...kimine zaman ilaç kimine bizzat kendimiz çare...güzel yazılarından mahrum etme bizi,seni mimledim cevaplamak istersen gel al mimini...cevaplamazsan inan hiiiç kırılmam zira bana da bazen çok zor gelir mim yazmak :)
sevgilerimle

Hamiyet dedi ki...

Canım benim, kıyamam sana :( ne olur üzülme bak bir avuç şeker getirdim sana senden şeker olamasalarda..hadi şeker eski neşene dön.. Hayatın biber yanını değil şeker yanını görmeye çalış.
Seni çok seviyorum ve kocaman öpüyorum canımcım...

Z.M. dedi ki...

seninle yüz yüze muhabbetin yerini tutmuyor olsada,düşündüklerimi aktarabilmek adına yeniden seni ve yorumlarını bulabilmek güsel kendi adıma,önce bunu diyim,
bazen o kadar yoğunluğun içinde dahi yalnız bi yanımız çıkar dikilir karşımıza,ve sahip olamadığımız,yada eksik zannettiklerimizle acıtmaya çalışır canımızı,ve çoğu zamanda başarılıda olur,bizim yapmamız gereken canımız yanarken dahi,sabırla güzel günlerin geleceğinden şüphe etmeden ümitle beklemek,ve sahip olduklarımıza sonsuz şükretmek,vakti saati gelmeden gitmiyorlar bu acı veren şeyler,bu yüzden sana diyebileceğim,yalnız değilsin,ellerini tutan,yanında olan en azından dualarında eni unutmayan sevenlerin var,dilerim tez zamanda o insana enerji veren güzel nevbahar tazelenip başlar yine hayatı dolu dolu yaşamaya,
sevgiyle kal canım,a.e.ol..