25 Nisan 2008 Cuma

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramınız kutlu olsun...



Merhaba, biraz nevrim şaştı, Çarş. günü tatil olunca ben günleri şaşırdım doğrusu:)

Pzt. günü iş çıkışı Fatma'ya uğradım, Hilal de oradaydı . Çok kısa oturabildik, malum babaların eve gelme saati:) Oradan Deniz, Elmas, Saliha ile buluştum. Deniz'in bu sıra morele ve desteğe ihtiyacı var. Sözlüsünden ayrıldı, tekrar birleşmesin diye onu yalnız bırakmıyoruz:) Hayatta bir kişinin dahi "evlen" diyemeyeceği bir kişiydi de sözlüsü:( Bile bile yakıcaktı az kalsın kendini:( Gel de aşka karşı çıkma yaw:( Elmas bizi Süleymaniye'deki Çorlulu Ali Paşa Medresesine götürdü. Orada bir odada oturup, nargile, cadı kazanı çayı, nane çayı, Türk kahvesi gibi önümüze ne gelirse içtik durduk:) Denizciğim üzüntülü durumunu en kısa zamanda atlatman duası ile...

Salı günü iş çıkışı yeğenlerimi görmeye Nilü'ye gittim. Ömer ertesi günü 23 Nisan programlarında koroda olacaktı. Anaokulundan sonra ilk kez bir etkinliğe katılıyor, bu bizler için çok önemli doğrusu. Öğretmenleri Bilgehan Hanım'ı da ayrıca kutluyorum. Sınıfındaki her çocuğa ya koroda ya folklörde görev vermiş. Hiç bir çocuk açıkta kalmamış. Bu çok doğru bir davranış, çocukların sosyalleşmesi için ve kendilerini önemli hissetmeleri için... Onları izlerken gözümden pıtır pıtır yaşlar aktı. Çok duygulandım, Ömerimi izlediğim için ve sanırım ilkokulda sınıfımızdaki anneleri ilgili , okul aile birliğindeki 3 çocuğun her törende görevlendirilmesi ve hiç bir zaman imkan bulamamış olduğumu hatırladığım için... Nilü, "saçmalama hayatın sahnelerde geçti, nasıl uhde kalmış olabilir ki "dese de, öğretmenimizin bu yanlış tutumu sanırım hiç içimden çıkmayacak, diğer arkadaşlarımı da etkilemiştir korkarım:( Hiç birimize fırsat evrmedi, denemedi,tanımadı,dinlemedi:(... Allah'tan daha sonraki okul yıllarımda aynı yanlış tutumla karşılaşmadım. Kişiliğimi geliştirtiren, kendimi keşfetmemi sağlayan öğretmenlerim oldu çok şükür.

23 Nisan 'da çok erken saatlerde kalkıp, okuluna gittik. Alperen beyimizin huysuzluğu üstündeydi o gün, töreni izlettirmedi bize:( "Ne gerek var" demez mi bi de:) Nilü ile şok olup birbirimize nasıl baktığımızı bilmiyoruz. Ondan duyduğumuz her yeni kelime bizi hayretler içinde bırakıyor, yaşı 4 olsa da:) Neyse ki imdadımıza Veysel Bey yetişti:) Veysel Bey hayali biri, Alperen'in tek sözünü dinlediği eli öpülesi insan:) Sayesinde Nilü çok rahat ediyor:) Ben kızardım çocuğu korkutma diye ama ne yalan söyleyim o gün "iyi ki varsın Veysel Bey" dedim:))) Ömerciğim korodaki diğer arkadaşları ile birlikte 3 şarkı söyledi. Çok tatlılardı hepsi. Bir kez daha "çocuk olsam " diye iç geçirdim bendeniz:)

Bu vesile ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyorum tüm çocuklarımızın.

Töreni Veysel Bey'e rağmen fazla izleyemeyince çocukları Kale Center' a götürdük. Yemek yediler ,oynadılar. Ömer'in arkadaşı Oğuzhan ve annesi de bize katıldı hoş muhabbet ederek onları ve çoğu kostümlü, rengarenk, cıvıl cıvıl, melek yüzlü çocukları izledik birlikte. Öğleden sonra uzun zamandır görüşemediğim komşum Gönül abla da kahve içtim, muhabbet ettik bolca. Türk kahvesini çok özlemişim Gönül Ablamın, gerçekten onun kahvesi bir başka oluyor. Ellerine sağlık...

Hiç yorum yok: