8 Ekim 2009 Perşembe

ŞİMDİ OKULLU OLDUM:)

Merhaba, başlıkta da belirttiğim gibi ben artık okullu oldum:) Mezun olduğum meslek lisesinden, bu sene son olan sınavsız geçiş sistemi ile bölümümden yüksek lisans programına yerleşmek için başvurmuştum. Dün de açıköğretim bölümüne gidip başvurumu yaptım. Tabi 229,00 TL harç parasını yatırdıktan sonra:) Ama ben de nevbaharsam o harç parasını fitil fitil burunlarından getirmezsem ne olayım:) Artık öğrenci olduğuma göre sinema, tiyatro, otobüs vs.de öğrenci indirimlerinden sonuna kadar yararlanacağım:). Zaten başvurumdaki en önemli sebeplerimden biri buydu:)Tabi birinci sıradaki sebebim ileride çocuklarım olursa “benim annem üniversite mezunu” diye sevinmeleri :) Benim annem ortaokul mezunu biz hala hava atıyoruz :) O zamanlar ortaokul mezunu olmak büyük bişeymiş de:) Tarım Bakanlığı’nda memurluk bile yapmış anneciğim:) Daha önce bahsetmişimdir dedem “seni okuttum” deyip duruyordu annemeJ Yaaa şaka bir yana şimdiye kadar okusaymışım çift dikiş gitsem bile 5 fakülte mezunu olurdum, çok pişmanım. Neyse artık geç olsun güç olmasın. Okumanın yaşı yok öyle değil mi:) Kitaplarımı görünce şimdiden korkmaya başladım, zira ders çalışmak bana göre değil:) Sevmiyorum yaw , zorla mı :)
Dün akşam Deniz,Saliş,Hanife,Aslı,Zehra,Saime ile toplaştık. Kızların bazılrını çok uzun zaman oldu görmeyeli güzel oldu görşmemiz. Ardından Deniz ile kahve içip, Saliş ile kuzenimiz Rukiş’e gittik. Gülay ve Ükü’de oradaydı epey oturduk.
Salı akşamı evde tek başınaydım:). Annem, babam ve Saliş, Nilü’de kaldı. Bol bol dizi keyfi yaptım:) Keyif saçma mı oluyor yaw, basbayağı beynimi uyuşturuyorum işte:) Dizileri çıkaranlara da , bu zaafıma yenik düşen bana da ne diyeyim ben bilmiyorum ki:)
Pazartesi günü iş yerimde fazla mesai yaptım:) eve gittiğimde ne göreyim İsmi bizde:) Zorla sahile çıkardılar beni, ben de onları zorla yürüttüm:)Sonunda bir çay bahçesinde soluklanıp eve döndük:)
Pazar günü Elmas ile sabah kahvaltısına Harbiye’deki Polo Pastanesine gittik. İlk kez gittiğim pastaneyi tavsiye ederim . Menü oldukça zengin ve lezzetli idi.Ayrıca ekonomik de. Bahçesi de çok hoştu ; fakat hava yağmurlu olduğundan fazla istifade edemedik. Elmas ‘ın arkadaşı kahvede eşlik etti bize daha sonra.Daha sonra başka bir arkadaşı ile Cevahir’e sinemaya gittik. İzlemek istediğimiz filmin saati bize uymayınca Çağan Irmak’ın son filmi olan “Karanlıktakiler” e girdik biz de. Filme kadar da alışveriş merkezini gezip, Atlantis Kulesi adındaki saçma sapan ama zevkli bir şeye bindik:) Çığlık atmak rahatlatıcı bir şey bunu da tavsiye ederim:) Filmin kritiğini ayrıca yaparım, malum onun kategorisi ayrı:) Sinema çıkışında Elmas’ın kuzenini alıp bu kez de Bayrampaşa’daki Adapark’ a gittik. Buraya ilk kez gittim, cidden büyük bir yermiş. Yine lunaparkta çok çok saçma bir şeye bindik. Adını bilmiyorum ama iyi çığlık attırdığını söyleyebilirim:) Bu şeyi asla tavsiye etmiyorum:) Elmas olmayan çocuğunu doğurayazdı, o derece:) Daha sonra da hepimiz ata bindik. İşte bu keyif günün en güzel keyifi idi. Cidden ata binmek harika bir şey. Daha sonra mı:) Yok daha sonrası ,zira akşam oldu ve evlerimize dağıldık, keyifle:)
Cumartesi günü bol bol evde uyuyup dinlendikten sonra oruç olan annemi bizim kebapçıya iftara götürdüm, komşumuz Emine abla ile birlikte. İftardan sonra Eyüp’e geçtik ve Türk kahvelerimizi de orada içtik. Annem mutlu oldu, tabi ben de:)
Cuma günü Hiloş ile Cevahir’e gittik. Hiloş’um alışveriş yapası vardı, ben de ona eşlik edecektim. Lakin o eli-kolu boş dönerken bu işten zararlı çıkan ben oldum:) Cuma günü yine gideceğiz, bu kez cüzdanımı yanıma almayı düşünmüyorum:) O akşam Saliş hanımı Safranbolu’ya yolculadık. Deniz ile bir arkadaşlarının düğününe katılmak için hafta sonu Safranbolu’daydılar. Onsuz da hafta sonumu keyifli geçirebildiğimi görmüş oldum ben de böylece, tabi Elmas’ın sayesinde:)
Ay çenem düştü yaw, bu ne kadar uzun bir yazı oldu böyle:) Kısa yazımın kısalığı da tartışılır ya neyse:) İşte böyle sevgili günlüğüm:) Seviyorum seni, iyi ki varsın:)

Hiç yorum yok: